RSS2.0

Sitem Neden indexlenmedi?

31 Mayıs 2008 Cumartesi

Sitem Neden indexlenmedi?

Hata 1: FrameLer Kullanılması
Hata 2: Çok Fazla Resim Az Yazı
Hata 3: Web Sitenizin başa siteye Yönlendirilmesi
Hata 4: Web Sitenizin Arama Motorlarına sıkça eklenmesi
Hata 5: Web Sitenizde bir kelimeyi aşırı kullanma (6 dan Fazla tekrar etmesi)
Hata 6: Sayfa içersinde sayfa renginde Yazı yazılması (Gizli Yazı)
Hata 7: Web sitesinin dinamik sayfalar üretmesi (Aynı linkten aynı sayfaya tekrar ulaşamama)
Hata 8: Hosting Firmasının değiştirilmesi (IP ve DNS değişimi)
Hata 9: Web sitenizin yayınlanan IP adresinin başka web sitelerinle paylaşılması
Hata 10: Web Sitenizin Ücretsiz web site yayınlayıcılarda yayınlanması (Geocities.com, Tripod.com)
Hata 11: Web Sitetinizn sürekli çalışmaması(Down). Özellikle örümcekler geldiğinde.
Hata 12: Robots.txt dosyasını site dizinine konulmaması veya içinde arama motorlarına izin verilmemesi
Hata 13: Sitenizde Flash, DHTML, cookies, JavaScript, Java kullanılması veya şifreyle erişimin engellenmesi.
Hata 14: Sitenizin DNS serverlarından çözümlenememesi.
Hata 15: Web sitenizin link popülaritesinin az olması
Hata 16: Web site adresinizin özel karakterler (&,$,=,%,?) içermesi.
Hata 17: Web sitenizin yavaş olması
Hata 18: Meta Tag larda yanlış kelimelerin seçilmesi (özellikle "keywords" ve "description")
Hata 19: İndekslenmek için yeterli süre beklememişinizdir.

Google, Ay’dan görüntü peşinde

24 Mayıs 2008 Cumartesi

İnternet devi Google, en az 500 metre mesafe kat edecek ve Dünya’ya yüksek çözünürlüklü görüntüler gönderebilecek bir elektronik aracı, Ay’a ilk gönderene 20 milyon dolar ödül verecek.

NEW YORK - Google’ın açıklamasına göre, X Ödülü Vakfı’nın organize ettiği ve özel şirketlerin katılabileceği yarışmada, hareket edebilen ve Dünya’ya veri yollayabilen robotu Ay’a gönderen şirket, 20 milyon dolarlık büyük ödülün sahibi olacak.

Açıklamada, robotun Ay’da 5 kilometreden fazla mesafe kat etmesi, daha önce Ay’a gönderilen araçları görüntülemesi ya da Ay’da buz veya su bulması halinde 5 milyon dolarlık ek ödülün de sahibi olacağı belirtildi.

Açıklamaya göre, robot sadece veri göndermesi ve hareket etmemesi halinde 5 milyon dolar ödüle layık görülecek.

Yarışmanın ödülleri 31 Aralık 2012’ye kadar geçerli olacak. Daha sonra büyük ödül 15 milyon dolara indirilecek ve yarışmanın süresi 2 yıl uzatılacak.

Google’ın açıklamasında, şirketin “google moon” adlı internet sitesinde Ay’ın çok sayıda resminin görülebildiği de hatırlatıldı.

Kaynak : www.ntvmsnbc.com

Douglas Merrill (Google) Türkiye’de


Douglas Merrill (Google’un Mühendislikten Sorumlu Başkan Yardımcısı) İTÜ Bilgisayar Kulübünün davetlisi olarak geldiği Türkiye’de tam 45 dakika süren bir konuşma gerçekleştirdi. Google hakkında bilmek istediğiniz herşeyi bulabileceğiniz bu konuşmayı aşağıdaki 9 parta Türkçe çeviri olarak izleyebilirsiniz.



Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 1
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 2
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 3
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 4
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 5
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 6
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 7
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 8
Douglas Merrill Konuşması Türkçe çeviri part 9

Siteniz için SEO

23 Mayıs 2008 Cuma

Günümüzde herkes ilk sayfalara çıkmak istemektedir. seo uzmanları etik olmayan seo tekniklerini kullanarak bunları yapabilirler ancak bunlar kalıcı seo teknikleri değildir. Genelde spam teknikleridir. Doğru seo teknikleri kullanmanızı tavsiye ederim. Doğru seo teknikleri ile doğru yerlerde olan siteler kalıcı olacakdir.

Ön sıralara çıkmak için genelde site sahipleri ve seo uzmanları herşeyi göze alabilirler. Her türlü hile aldatma ve etik olmayan yöntemlere baş vurarak arama motorlarını kandırmaya çalışabilirler. Bu hem etik olarak yanlıştır. Hemde arama motorları bu çalışmaları spam olarak farkedince farklı sonuçlar doğurabilir. Müşterinizin yada sizin sitenizin bloklanması gibi.

Arama motorlarında etik olmayan seo teknikleri kullanılan çalışmaları farkedilirse

* Spam olarak algılanan içerik dikkate alınmaz.
* Sitenizin değeri düşüceği için ön sayfalar çıkmanız hayal olarak kalacaktır.
* Sayfalarının arama motorlarında bloklanır ve hiç bir sorunçta çıkmaz
* Sitenizin pagarank değerleri hiç yükselmez.




Etik olarak seo tekniklerini doğru kullanmanızı sitenizin bloklanmaması için spam gibi veya buna benzeyen her türlü hilleden uzakdurmanızı tavsiye ediyorum.

Gerçekten yapılan hilleler arama motorları tarafından fark ediliyormu?

Evet edilmektedir. arama motorlarını yanıltmak için her gün binlerce teknik denenmektedir. Arama motorlarıda her gün bu yanıltmalara karşı önlemler almaktadır. Google örnek almamız gerekirse doğru sonucu ilk safalarda görebilmektesinizin siz aradığınız bir şey olduğunda gerçekten ilk sayfalarda bulabilmektesiniz. Spam yada aldatma geçerli olsa siz de devamlı bu siteler açıldı. Spam yada aldatma çok kısa süreli bir aldatma yöntemidir.

Arama motorunu aldatsanız bile sizi şikayet ettiklerinde siteniz bloklanacak ve yapılan çalışma boşa gidecektir bir daha o domain adı ile arama motorunda yer bile alamayacaksınız.

Aklıma gelen etik olmayan seo teknikleri

* Çok küçük yazılan yazılar.
* Aynı reknte sayfa içine gizlenmiş yazılar.
* Resim alt tag larına yazılan gereksiz yazılar.
* Sürekli tekrar eden kelimeler.
* Meta lara gereksiz olan kelimeler ile doldurma.
* Sayfa arkasına gizlenmiş bir sayfa oluşturmak arama motoru ile ziyaretciye farlı görünüm sunmak.
* Web sayfasının yönlendirilmesi.
* İstediğini kelimelerdeki ilk 10-20 de çıkan sitelerin içeriklerini kopyalayarak yanıltıcı sayfalar hazırlamak.
* Başka siteleri kopyalayarak farklı içerik oluşturmak.
Site değerlerini yükseltmek için bir çok yere para ile yada farklı yollarlar link koymak.
* Bir çok domain adı alarak ana siteyi referans olarak link göstermek.
* Sayfa altına tekrar site haritalarını tekrarlamak



Bunlar aklıma gelen etik olmayan seo tekniklerinden bazıları daha çok yöntem vardır ve geliştirilmektedir.

seo tekniklerini kullanacaksanız seo etik olmayan seo teknikleri kullanmayın doğru teknikler kullanarak zaman içinde başarıya ulaşacağınızı unutmayın. Başarı doğru tekninleri kullarak zaman içinde olacaktır. 1 günde gelen başarı sizi başarısızlığa itecektir.

Yazan: Murat Ayaz | mmuratayaz@gmail.com

Sandbox Nedir?

Google Sandbox yeni sitelerin yerleştirildiği iddia edilen bir filtredir. bunun sonucu site en önemli keyword (anahtar sözcük) ve keyword tümcelerine karşılık iyi ranking (sıra) alamaz. sitenin kaliteli içeriğe, bol gelen linke ve güçlü Google pagerank değerine sahip olmasına rağmen site bunun aksine Sandbox etkisinde kalır. Sandbox siteler için fiili bir deneme süresi şeklinde rol oynar. bunun muhtemel amacı spam sitelerin çabucak yükselmesini engellemek, onları cezalandırmak ve süreci bu şekilde devam ettirmektir.
Google Sandbox teorisini bir cümleyle nasıl açıklarsınız?
Google Sandbox etkisi yeni sitelerin bir deneme sürecine alınmasına benzetilebilir, böylece sitenin gelen linklerin ve içeriğinin tam hakkı verilmeden site arama sonuçlarında beklenenden daha düşük seviyelerde yer alır.
Google neden Sandbox diye bir şey başlattı?
Google’ın Sandbox diye yeni bir site filtresi başlatmasının arkasında yatan asıl neden, birçok sayıda satın alınmış linke sahip olan ve açıldığı tarihten itibaren yüksek sıralarda yer alan spam sitelerini durdurmaktır. Google başlangıç itibariyle bir sitenin yüksek sayıda link almasına oldukça şüpheli bakar, ve bu linklerin doğal olmadığı hesaba katar. diğer bir olasılık ise spam sitelerinin arama sonuçlarında yüksek sıralarda çıkmak için çeşitli taktikler uygulamaları ve yüksek sayıda satış yapmaları sonucunda Google’ın hizmet anlaşma koşullarına ters düşerek bu siteler banlanır; ve aynı süreci sürekli olarak tekrar ederler. bunun sonucunda, yeni siteler genelde Google Sandbox denen bir çeşit deneme sürecine alınırlar.
herkes Google Sandbox varlığını kabul ediyor mu?
herkes Google Sandbox etkisinin iddia edilen Google filtrelerinden ayrı biri olduğunu düşünmüyor. şuna dikkatinizi çekmek isterim ki arama motoru optimizasyonu ile ilgililenen bazı kişiler Google’ın aramalar için filtreleme sistemi kullandığına dahi inanmamaktadır. şüpheciler bu fenomenin çoktan varolan Google algoritma hesaplamalarının sadece bir yansıması olduğuna, ve Sandbox etkisininin bir ilüzyon olduğuna inanmaktadır. şuna da dikkat edin ki Google bütün bunlara sahip, ama yakın zamanda Sandbox filtresinin varlığını da kabul etti.
Google Sandbox filtresi ilk ne zaman ortaya çıktı?
websitesi sahipleri ve arama motoru optimizasyon profesyonelleri Google Sandbox etkisini, gerçek ya da hayali, 2004 yılının mart ayında fark etmeye başladılar. o tarihten sonra açılan websitelerinin internette yayında kaldıkları ilk birkaç ay içinde yüksek arama sonucu sırlarında yer almadıkları fark edildi. İyi Google pagerank değerleri, güçlü gelen link sayıları ve genelde iyi optimizasyona sahip olan sitelerin tam aksine kötü sıralarda yer aldığı gözlemlendi.
ne tür siteler Sandbox’a yerleştirilir?
her türde sitenin Sandbox’a yerleştirilebileceği gibi, bu problem genelde rekabet oranı yüksek keywordler için yüksek arama sonucu sıralamalarını arayan yeni sitelerde ortaya çıkmaktadır örneğin Google reklamlarında sıkça rastladığımız uzaya giden ikinci insan kimdir, pusulayı kim icat etti gibi keywordler sık kullanılmaktadır. Sandbox’taki her bir siteye ayrı bir süre verilmektedir, ama bu şekilde yüksek rekabet yaşanan keywordlerde iyi arama sonucu hedefleyen siteler için bu sürenin muhtemelen daha uzun olmaktadır.
benim sitem hiç Sandbox içinde bulunmadı. neden?
sitenizin Sandbox içinde bulunmamasının birkaç nedeni olabilir. eğer siteniz 2004 yılının mart aynda fark edilmeye başlanan Sandbox etkisinden önce açılmış ise muhtemelen bu problemden kurtulmuşsunuz demektir. rekabet yaşanmayan keywordlere sahip siteler için Sandbox filtresini fazla bir anlamı olmadığı için bu tarz siteler Sandbox dışında kalabilir. şunu aklınızda tutun ki her ne şekilde olursa olsun rekabeti az olan keyworlerdeki sitelerde Sandbox içine alınır ancak burada kaldıkları süre o kadar kısadır ki farkına varılmayabilir. eğer Sandbox filtresi ile aynı zamana denk gelen bir domaine sahip iseniz sizin siteniz bu deneme sürecinde filtreye dahil edilmemiş olabilir.
bir site sandabox’da ne kadar süre kalır?
Sandbox’da kalma süreleri üç ile dört ay normal bekleme süresi olmakla beraber bir aydan altı aya değişim göstermektedir,. daha az rekabet yaşanan aramalar için daha kısa sürelerde beklemeler yaşanmasıyla beraber hiper-rekabet yaşanan kelimeler için bu süre genelde altı ay olmaktadır. çoğu arama keywordleri için en sık raslanan bekleme süresi üç aydır.
Sandbox’da değişim gösteren bekleme süreleri var mıdır?
Sandbox’da bekleme yüksek şekilde değişkenlik gösterir. keyword için ne kadar çok rekabet gösteriliyorsa Sandbox içinde kalma süresi de o kadar fazladır. filtre zamanla yavaş yavaş etkisini azaltacak ve yaklaşık üç ay içerisinde moral bozan etkisinin çoğu kaybolacaktır. tabii ki en fazla rekabet yaşanan kelimelerde etki altı ay boyunca tüm gücüyle kendini gösterecektir.
Sandbox içinde olduğumu nerden bileceğim?
Sandbox etkinliğinin kanıtı genelde iyi Google pagerank değerine ve gelen linklere, ve bazı ikincil arama tümcelerinde güçlü arama sonucu sıralamalarına sahip olan sitelerin en önemli aramalarda ortalıklarda gözükmemesidir. bu tarz koşullarda site muhtemelen Sandbox’a atılmıştır.
bunun Sandbox etkisi olup bir Google cezası omadığını nerden bileceğim?
eğer bir site bir Google cezası yüzünden ziyaretçi alamıyor ise, daha az önemli aramalarda dahi Google arama sonucu sayfalarında çıkmaz. ayrıca site hiç pagerank değeri göstermez ve hatta Google toolbar’da sade gri bir bar gözükür.
daha az önemli bazı kelimelerde hala iyi sıralarda yer alıyorum. neden?
Sandbox’da bulunmanın en önemli karakteristliklerinden biri ve gerçekten en önemli işareti, daha az önemli kelimeler için yüksek sıralarda alınan arama sonuçlarının devam etmesidir. İddia edilen Sandbox filtresi daha çok yüksek rekabet yaşanan kelimeler için kaygı duymaktadır ki bu kelimeler için spam sitelerin açılması, para karşılığında doğal olmayan linklerin satın alınması ve bunların dışında da hile yapılma olasılığı daha yüksektir. bunların dışındaki rekabet yaşanmayan kelimlerde bu gibi durumlarla karşılaşılması çok uzaktır ve bunun sonucu o siteler genelde Sandbox filtresi dışında bırakılır.
eğer Google adwords veya Google adsense programlarına katılırsam, bu benim Sandbox içine konmamı engeller mi?
Google adwords ve Google adsense gibi programlara katılmanız sitenizin Sandbox içerisinde geçireceği süreyi etkilemez. bununla birlikte bahsedilen programlar siteniz Sandbox’ın derinliklerinde beklerken daha fazla trafiğe ihtiyaç duyar. çeşitli Google reklam programlarına katılmanız, inandığınız efsanelere rağmen, ne sitenizi Sandbox dışında tutar ne de Sandbox’da geçireceği süreyi kısaltır.
Sandbox benzeri rol oynayan başka Google filtreleri de var mı?
yeni alınan gelen linklerin etkisini gölgede bırakan filtre (dampening filter) genelde Sandbox ile karıştırılır. çoğu arama motoru optimizasyon uzmanı yeni gelen linklere hemen tüm kredi verilmediğine inanır. bu şekilde Google pagerank ve link popülerliğinin aşamalı olarak etkilenmesindeki amaç, link satın alımı yapanların ve Google arama sonucu sıralamasında sitenin iyi bir yeralmasını sağlayan çeşitli link şemaları oluşturanların cesaretini kırmaktır.
eğer websitem Sandbox’a takılıp kalırsa, nasıl dışarı çıkartırım?
Sandbox’tan kurtulman için tek gereken zamandır. en önemli keywordlerinin rekabet düzeyine göre bu zaman bir aydan altı aya kadar değişkenlik gösterir, ki üç aydan dört aya kadar olan süreler normal süre zarfı olarak kabul edilmektedir. bu esnada sitenizi geliştirmeye devam edin ve Sandbox süresi sona erince hızlı bir şekilde yükselişe geçin.
sitem Sandbox’ta gömülü iken ne yapmam gerekli?
siteniz Sandbox’ın içindeyken keyword bakımından zengin taze içerik eklemenin ve yeni gelen linkler sağlamanın ideal zamanıdır. gelen linkler eklemek ile etkisini göstermekte olan olası bir link filtresinden (dampening link filter) kaçınacağınız temin edilir. siteniz Sandbox’ın derinliklerinden kurtulduğu zaman bu linkler yeterince yıllanmış ve tüm pagerank ve link popülerlik değerlerini göstermeye hazır bir halde olacakalardır.
Sandbox’ta iken siteme içerik eklemeye devam etmeli miyim?
siteniz Sandbox içerisinde iken konunuz ile alakalı içerik eklemenin ideal zamanıdır. daha fazla keyword bakımından zengin içerik eklemeye konsantre olun ve sayfa içi ve sayfa dışı faktörlerin varlığını unutmayın. sayfa içi olarak başlık (title) taglarınızın en önemli keywordleriniz içerdiğinden emin olun. bir site haritası ekleyin ve tüm sayfalarınızın linklerinin birbirlerine o sayfanın keywordlerini barındıran link metinleri kullanan linklerle bağlı olduğuna emin olun. sayfa dışı olan link metinlerinin de linki alan sayfanın keywordlerini içerdiğinden emin olun. Sandbox’ta iken müsait olan site geliştirme zamanınızı boşa harcamayın. filtre kaldırıldığı zaman geliştirilmiş olan siteniz arama sonucu sıralamalarında hak ettiği yüksek seviyelere ulaşacaktır.
Websiteme yeni linkler almaya devam edeyim mi?
Sandbox süreci sitenize link eklemek için ideal bir zamandır. yeni eklenen linklerin etkisini direk göstermemesini sağlayan bir filtrenin de varolduğu iddia edildiği için Sandbox sürecinde yeni linkler eklemek bu iki filtrenin de bir kerede atlatılmasını sağlar. eğer iddia edildiği gibi yeni eklenen linklerin etkisi filtre tarafından gölgeleniyorsa bu linkler etkilerini tam olarak sitenin Sandbox’tan çıktığı zaman gösterecektir. gelen linklerin metin kısımlarında güçlü keywordlerinizin bulunduğundan emin olun ve farklı farklı keyword kombinasyonları ile linklerinizi çeşitlendirin. Sandbox’tan daha hızlı çıkmanın bir yolu var mı?
sitenizi Sandbox’tan sadece zaman kurtarabilir. Sandboxta bekleme süresi keyword tümceleriniz rekabetliliğine göre değişiklik gösterir. Sandbox’tan çıktıktan sonra çabuk bir şekilde arama sonucu sayfalarında en üst seviyelere çıkmanın yolları olduğu söylenmektedir. güçlü link metinleri (anchor text) ile güçlü gelen linklerin eklenmesi ve keyword bakımından zengin içeriğin eklenmesi sitenizi Sandbox’tan çıkınca en yüksek seviyelere tırmandıracaktır. bu etkinin Sandbox deneme sürecinin sonunda kendini göstereceğine dikkat edin.
sitem Sandbox’tan çıktı ancak arama sonucu sıralamaları hâlâ düşük. bu normal mi?
sıralamalarınızın düşük olmasının birden fazla nedeni olabilir. Sandbox süreci sonunda ayakta kalabilen siteniz en önemli keywordleriniz için uzun bir zaman boyunca sıralamalarda değildi. güçlü arama sonucu sıralamaları elde etmeniz için önünüzde uzun bir tırmanış ve yapacak çok şey var. sitenizin Sandbox’tan kurtulması ile muhtemelen gelen link, keyword bakımından güçlü link metinleri ve içerik sıkıntısı çekmektedir. neyse ki bunların hepsi çözülebilir problemler ve siteniz arama sonucu sayfalarında yükselişine devam edebilir.
Sandbox’tan çıktıktan sonra belirli bir arama sıralaması için tırmanış ne kadar sürer?
bunun bir çok değişken hesaba katıldığı için belirli bir nicelik söylemek çok zor. eğer siteniz ile alakalı sitelerden keywordlerinizin geçtiği metinlere sahip linkler alıyor iseniz, sizin yükselişiniz link almaya devam etmeyen başka birisininkinden daha hızlı olacaktır. bununla beraber sabit bir şekilde keyword bakımından zengin içerik eklemeniz sitenizin aramalarda yükselmesine yardımcı olacaktır. tabii ki ne kadar çok rekabet yaşanan keywordler için yarışıyorsanız tırmanışınız o kadar uzun ve zahmetli olacaktır.
Sandbox’a yerleştirilmekten en başta nasıl kaçınırım?
tam manasıyla kullanıma hazır bir siteyi satın alıp yayınlayarak Sandbox’a girmekten bir derece kurtulursunuz. böylelikle site bir süre daha düşük sıralamalara tahammül edecek ancak Sandbox’ta süresinin dolduğuna dair tıkırtılar duyulmaya başlıyacaktır. yeni eklenen linklerin etkisini yok eden filtreleri geçmek için olabilidiğince link almaya çalışın. sitenize içerik eklemeye devam edin. sitenizin internetteki ortaya çıkış sürecinizi hızlandıracak bir başka şey ise varolan bir domaini satın alma fikri dikkate alınmalıdır. eğer siteniz için gerçekten zaman ayırabilirseniz Sandbox’ta kalma sürecini azaltabilirsiniz. uygun zaman yönetimi ile siteniz Sandbox’tan tamamen kurtulabilir.

İngilizce Bir Makaleden Türkçe'ye Çevrilmiş.Alıntıdır!
Orjinal metni okumak için tıklayınız

Bloglar icin onemli seo ipuclari

Merhaba,
Bu yazımızda blogspotta kısa bir tur atıp Google aramalarında üstte olmaya çalışacağız. Aslında bu o kadarda zor bişi değil istendiği takdirde.

Öncelikle Googlenin en çok önem verdiği unsurlar ;

* Özgün İçerik
* Güncel İçerik
* Düzenli ve Kaliteli Alınan Linkler

Özgün İçerik

Googlenin son dönemlerde en çok önem verdiği unsurdur. Blogunuza bir vs. ekleyeceğiniz zaman özgün olmasına dikkat edin. Kendiniz bişiler ekleyin. O konuda fikirlerinizi paylaşın. Böylece içerikteki konuda daha üstlerde olabilirsiniz. Ör:Blog içeri SEO ile ilgili. Googleda arattığınızda bir çok sitede aynı yazı vardır. Ve o sitelerin üstlerde olma potansiyeli eşittir. Ama siz kendiniz SEO ile ilgili bir makale vs. yazmış iseniz, sizin üstlerde olma şansınız diğer sitelerden daha fazladır. Google hep bir farklılık arıyor. Bu farklılığıda siz sağlarsanız o zaman üstlerde olursunuz.

Güncel İçerik

Google bir siteyi güncel görmediği takdirde siteye pek fazla uğramaz. Her sitenizi ziyaret ettiğinde sitenizde aynı içeriği görüyorsa neden tekrar uğrasın değilmi. Ama aksine sitenizi hep güncel tutuyorsanız, Google siteden hiç çıkmaz, çünkü Google her ziyaretinde siteyi farklı görüyor. Buda onun hoşuna gidiyor tabi. Ve size dizininde sizi üstlere taşıyor. Yani kısaca en az 2 günde 1 yazı ekleyin blogunuza. Veya günlük 2-3 yazı ekleyin. Eğer her gün bunu yapamıyorsanız bloggerda bununla ilgili bir ayar var. Sitenizi otomatik olarak güncel tutabiliryorsunuz. Bunu nasıl mı yapacaz. Öncelik blogumuza yeni yazı gönder diyoruz. Gelen metin yazma sayfasında metin yazma bölümünün altında Yazı Seçenekleri bulunmaktadır. O bölüme tıklıyoruz. Gelen menüden yazı gönderim tarihini bir sonraki günü seçiyoruz. Böylece bir kaç gün için bunu tekrarlıyoruz. Böylece sitemiz otomatikmen kendini güncelliyor. Bunlarda Googlenin hoşuna gidiyor tabi.

Düzenli ve Kaliteli Alınan Linkler

Bir çok kişiye göre üstlerde olmanın tek yolu backlinktir. Evet backlink o olmadan üstlerde olmak biraz zor ama eğer içerik özgünse vede güncelse ozaman backlinsizde üstlerde olabilirsiniz. Ama yinede eğer güncellemenizi pek iyi yapamıyorsanız, blogunuzu güncelleyemiyorsanız o zaman biraz backlink alın derim. Tabiki fazla abartamadan. Yoksa direk Sandbox .
( Sandbox Nedir? ) Peki değimlerimizi nasıl yapmalıyız. Ve hangi sitelerle yapmalıyız. Link değişimini link çıkışı az olan siteler ile yaparsanız daha faydalı olacaktır. Ve sitemizdeki çıkışlarında fazla olmamasına dikkat edelim.

Yazar : aokalin <=|=> Orjinal Metin: r10.com

PageRank Nedir?

Pagerank metodu Google tarafından, sitelerin birbirleriyle orantılı olarak önemlerini yani kısaca popüleritelerini tespit etmek için bulundu. Bu metod oluşturulurken siteler arasındaki linkler baz alınarak internetteki topoloji örneklendi.

Page Rank'in ana fikri şöyledir: Eğer bir A sitesi B sitesinin linkini yayınlamışsa bunun nedeni B sayfasının A sayfası ziyaretçileri tarafından dolaşılabilecek olarak düşünülmüş olmasıdır. Bu yapıya göre A sayfası B sayfasının pagerankini yükseltmiş olacaktır.

Ancak Pagerank kavramı sadece bunlarla sınırlı değildir. Aşağıda belirttiğim iki fikir de önemli başrol oynar.

  • A sayfası ne kadar yüksek pageranke sahipse B sayfasının pagerank değeri de buna orantılı olarak artacaktır.
  • A sayfasında ne kadar az dışarı link varsa, B sayfasının pagerank değeri o kadar yüksek olacaktır. Bu mantığa göre A sayfası sadece B sayfasını link verilecek değerde görmüşse, B sayfasının pageranki çok daha fazla artacaktır.

Mantığı açıkladıktan sonra, bu sistemi gelin formülize edelim. Başlamadan önce açıklayalım, bu formülü Google'ın iki kurucusundan aldık. Formül şu ana kadar değişilik geçirmiştir ancak temel mantığı halen aynıdır.

A 1, A 2 , ..., An B sayfasına link veren sayfalar olsun. PR(Ak)'yı da A k sayfasının pageranki olarak kabul edelim. N(Ak) ise Ak sayfasının dış sayfalara verdiği link sayısı olsun. d ise 0 ile 1 arasında değişen ve genellikle 0.85 olan bir katsayı olsun.

Bu durumda PageRank'in matematiksel değeri şöyle olacaktır:
PR(B) = (1-d) + d x ( PR(A1) / N(A1) + ... + PR(An) / N(An) )
Belki bu formülün hem basit hem de karmaşık olduğunu düşünebilirsiniz. Basit çünkü sadece birkaç koşula bağlı, karmaşık çünkü hesaplamak için daha önceden başka bir sitenin pagerankini hesaplamanız gerekir.

Aslında bu çok basittir, tüm pagerankleri belli bir değere sabitlerseniz olur biter. Eğer her sayfaya aynı değeri verirseniz; bu değeri kaç alırsanız alın sonuç değişmeyecektir.

Formülü tekrarlamaya başladığınızda sonuç bir önceki hesaplamaya bağlı olarak tekrar hesaplanacaktır. İşlem ilerledikçe pagerank değerleri yerine oturmaya başlayacak, ve bir hesaplamadan diğerine kadar hiçbir değişiklik olmayacaktır.

Rastgele Yürüme Modeli
PageRank değerinin hesaplanmasında formül dışında bir başka model daha vardır. Bu model de internetde dolaşan birinin simüle edilmesiyle, rastgele linkler arasında dolaşılmasıdır.Bir düşünün, birisi bir sayfada dolaşırken bir link dikkatini çeker ve ona tıklayarak o sayfada dolaşmaya başlar. Böylece giderek birçok sayfa dolaşılır .

Page Rank değeri bir ziyaretçinin sayfada harcadığı süreye de bağlı olabilir.
Eğer gidilen bir sayfada geriye dönüş için de link bulunuyorsa olasılık daha da artacaktır. Bu da formülün ikinci terimine denk gelmektedir.İlk terim ise sayfadan çıkılmadan içeri de ne kadar dolaşılabileceği olasılığını modeller. Formülde ifade ettiğmiz d sembolü aslında budur.

Kalın ve altı çizili yazılar hakkında

22 Mayıs 2008 Perşembe

Bir iki sene oncesine kadar ozellikle kalin (bold) fontda yazilan yazilar icerik icerisinde daha onem verildigi soyleniyordu. Artik pek ugrasilan bir sey diil. Ben pek fark ettigini sanmiyorum ama normalde deniyip gormek lazim. Ozellikle Google'in su anda kullandigi algoritma'da kalin ya da alticizili yazilara onem veriliyorsa bile cok cok minimumdur. Eger ziyaretci acisindan goruntuyu bozucak bir seyse yapmanin hic geregi olan bir sey diil.

SEOTURK

Kopya icerigin sayfada yerlesimi

Kopya icerigin sayfada yerlesimi


Bu aralar kopya icerik ve ozgun icerigin farklarindan fazla bahsettigimizden, gecen sene ustunde arastirma yaptigimiz bir konu aklima geldi.

Nette spam sayfalarina bakarsaniz, ayni konu ile ilgili iki sayfa bulup cumleler icerisinde ki kelimeleri birbirine karistiranlardan, kopya icerigin cesitli paragraflarini birbirine karistiran ve filtreleri asmak icin cesitli seyler deniyen sayfalar bulabilirisniz.

Burada amac cumle icinde kelime siralama duznini bozmak vede toplamda ki kelime oranlarini degistirerek kopya filtrelerini aldatmaktir. Ama ne kadar degisiklik gereklidir?

Gecen sene paragraflarin ust ve altina ozgun icerik koyarak belirli bir sayiyi gecmeden filtrelere yakalanmayan sayfalari bulmustuk. Bu aralar bu konuyu ve yeni degisiklikleri tekrar arastiricam. Eger konu hakkidna dusunceleriniz varsa paylasabilirsiniz. Yoksa bulduklarimi burada paylasicam ama testler websiteleri uzerinde denem yaparsak bir sure alabilir. bu tip denemelr yapan arkdaslar varsa paylasabilirseniz belki daha etkin yollar bulabiliriz.

Microsoft kafaya koydu, Yahoo'yu alacak

21 Mayıs 2008 Çarşamba

Microsoft kafaya koydu, Yahoo'yu alacak




Microsoft, Yahoo'yu satın almak için yeniden harekete geçti. Microsoft Corp tarafından dün yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay çıkmaza giren görüşmelere yeniden başlanıldığı belirtildi.

Microsoft, Google ile rekabet edebilmek için Yahoo'yu 47, 5 milyar dolara satın almak istemişti. İnternet reklam pazarında en güçlü olan Google karşı Yahoo'yu satın alıp rekabet etmek isteyen Microsoft firması Yahoo'yu satın alabilmek için alternatif satış önerileri üzerinde yeniden Yahoo ile pazarlık başlattıklarını belirterek görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Yahoo ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ortaklarını karlı çıkaracak bazı yeni satış alternatifleri üzerinde durduklarını belirterek, satış görüşmelerinin yeniden başladığını doğruladı.

Kaynak : Haber7

Dünya süt gününüz kutlu olsun

Dünya süt gününüz kutlu olsun


Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun (IDF) 1956 yılında aldığı bir karar gereği 21 Mayıs tüm üye ülkelerde "Dünya Süt Günü" olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde 1991 yılından bu yana da 21 Mayıs ve bunu kapsayan hafta "Süt Haftası" olarak kutlanmakta ve Süt Tüketimini Arttırma Kampanyası düzenlenmektedir.

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması - CNET Satılıyor.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması devam ediyor google bizi 5. sayfada en başa atmış. ama hi çsorun değil iyi bir dönüş yapcağıma eminim. Okudğum bir habere göre CNET satılıyormuş. CBS adında bir amerikan şirketi satın alıcakmış. CNET'in şu anda 200 milyon kullanıcısı var. CBS CNET'i 1,8 milyar dolar’a satın alacağını açıkladı. CBS bu satın alma işi bittiğinde Amerika’nın en popüler 10 internet şirketinden biri olacak. CNET 2007 yılını 406 milyon dolar ciro ile kapatmıştı. CBS nin hedefi ise 2010 yılına kadar bunu 1 milyar dolara ulaştırmak. Bu onlar için pekte zor olmaz. Ve sanırım internet yayıncığa en çok önem veren amerakn şirketi CBS. Geçenlerdede last fm'i satın almıştı. Ne diyelim hayırlı olsun.

SEO yarışması

18 Mayıs 2008 Pazar

SEO yarışmasında google bizi şu anda 4. sayfanın lideri yapmış. haklı gibi. pek bişi yazmıyorum bloga yaptığım sadece backlink kaasmak. bi yerde bişilerde yazmak gerek ama. Çok yoğnum bu aralar yoksa hep yazarım bişiler. artık mutlaka hergün biiler yazacam.

Redirect Spam Nedir?

14 Mayıs 2008 Çarşamba

Redirect Spam Nedir?
Redirect yani sayfa yönlendirme doğru kullanıldığı zaman faydalı olan 301 ve 302 yönledirmeler ile karıştırılmaması gereken bir spam tekniğdir.

Redirect ile yapılan spamlerde amaç bir sayfanın arama kriterlerine uygun olduğunu arama motorlarına göstermek fakat ziyaretçi sayfaya geldiği zaman anında ziyaretçiyi başka bir sayfaya yönlendirmektir. Yönlendirilen sayfa genelde bir ürünün satıldığı sayfalar olabilir. Arama motorlarının yönlendirmeyi yapan sayfayı listelemesi ise o sayfanın aranan kriter ile ilgili olduğunu düşünmesidir. Fakat ziyaretçi’nin yönlendirmeden sonra gördüğü sayfa burası diildir. Genelde 10’lu ya da 20’li gibi yüksek sayılarda farklı kelime yerleşimleri kullanılmış sayfalar tek sayfaya yönlendirilicek gibi kurulurlar.

Arama motorları bu tip yönlendirmeleri anlamakta ve bu tekniği uygulayan siteleri listelerinden hemen çıkartmaktadırlar. Yönlendirmenin gerçek amacı yeri değismiş bir sayfayı kullanıcının bulması diilse ve yüksek sayıda farklı sayfadan tek bir sayfaya yönlendirme yapılıyorsa bu sitenizin indeksden çıkmasına sebep olabilir.

Doorway Sayfalar

Doorway Sayfalar
Doorway terimi ziyaretçinin bilgisi dahilinde olmayan, ABCDE.com 'a girmeye çalıp, AB.com'a otomatik yönlendirilen tekniğe denir. Bu tarz tekniklere arama motorları sıcak bakmaz botları bir kere bile yakalasa sıralamalarda sizi baya arkalara atacaktır. Kısa zamanda kodları düzeltmediğiniz taktirde Google kullanıcılarına bu tarz sayfaları göstermemeyi amaçladığı için tekrar üst sıralara çıkmak için epey efor sarfetmeniz gerekir.

Cloaking Nedir?

Cloaking Nedir?
Cloaking �black hat� denen ve arama motorlarını kandırmak amacıyla kullanılan tekniklerdir birisidir. Cloaking kullanan sayfalarda gelen ziyaretcinin normal kullanıcı mı yoksa �bot� yani arama motoru mu oldugu anlasıldıktan sonra her ikisine farklı sayfalar gosterilmesi islemidir.

Gelen ziyaretcinin IP adresine bakılarak ve de User*Agent HTTP başlığı istenildiginde gelen cevaba gore kolayca normal bir ziyaretci ile arama motoru arasında ki fark anlaşılabilir. Server bunu anladıktan sonra kullanılan bir script sayesinde iki ziyaretciye farklı sayfalar sunar. Arama motoruna icinde arama kelimeleri sıklıkca kullanılmıs normal bir ziyaretciye mantıklı gozukmeyecek sayfalar gosterilir. Eger arama motoru bunun cloaking teknigi oldugunu anlayamazsa o sayfayı indexine alip belirli aram kelimeleri icin yukarı sıralara cıkartabilir.

Google gibi arama motorları bu teknikleri kolayca ayirt edebilmekte ve bu tur teknikleri kullanan siteleri indekslerinde atmaktadirlar.

2006�dan beri �progressive enhancement� denen farklı teknikler yuzunden ve arama motorlarının bu teknikleri kolayca ayırt edebilmesinden dolayı �cloaking� kullanımı cok azalmıstır.

Ortak hosting ve Pagerank

Ortak hosting ve Pagerank
Virtual hosting ve dedicated iplerin pagerank üzerinde bir farkı olup olmadığı hakkında bir soru geldi. Cevabı ikisinden gelen linklerinde Google için hiç bir farkı olmamasıdır.

Dedicated ip denilen sabit ip'ye sahip domainlerin trustrank denilen güven açısından daha faydalı olduğuda kanıtlanmamış söyelntiler arasındadır. Fakat Pagerank'e olan etkisi açısından bakarsak ikisi arasında hiç bir fark yoktur.

Dedicated ip'ye sahip bazı kişilerin server ayarlarında yaptığı hatalardan dolayı ortak kullanılan virtuallar pagerank için daha iyi olduğu ve aynı serverda ki domainlerin birbirine etkisi olabiliceğide burada bu konuyu açmama sebep olan konudur. Bu geçersizdir. Hem dedicated ip olan hemde virtual olarak ortak kullanılan hostinglerde pagerank ve link gücü açısından bir fark yoktur. Link gücü web üzerinde domaine gelen linklere bağlıdır ve hosting aşamasında hiç bir şekilde etkilenmemektedir.

Google sitelinks

Google sitelinks
Google arama sonuçlarında ilk sırada çıkan sitelerin alt kısımlarında bazen alt sayfalara ait linkler bulunmaktadır. Bu linkler algoritmik hesaplanmakta ve ziyaretçiye aradığı kelime konusunda faydalı olucağı düşünülerek sunulmaktadır.

Peki bu linkler nasıl oluşmaktadır. sadece ilk sırada ki siteler için verilen bu sonuçlar sitenin hem anasayfasının hemde alt sayfalarının aranan kelime ile kesin en alakalı sonuçlar olduğu düşünüldğü durumlarda çıkmaktadır. Bu sonuçların çıktığı siteler genelde uzun süredir o arama kelimesi için en tepede çıkan sonuçlar oluyorlar. Site bir nedenle sitemaps'i daha önce gösteriliyor olmasına rağmen birincilikten ikinci sıraya düşerse sitemaps gösterilmesi kesiliyor.

Yine sitemap gösterilen sayfaların bir ortak özelligi yüksek trafik alan siteler olmaları. Arama kelimesi için aynı sayfadan birden çok sayfa sonuçlarda çıkıcak oldugu durumlarda genelde iki sonuç gösterilip "clustering" diğer sitelere gecilen durumlar gibi bu durumdada iç linkler ilk sonucun altında gösterilip ikinici arama peşinden takip edibiliyor ya da eklentide ki "new york" örneğinde ki gibi direk başka bir sonuca geçilebiliyor.

Google algoritmasının bir arama için sayfaya sitelinkler eklemesi genelde sayfanin ismi ya da ürünün ismi için oluyor. Çünkü genel aramalarda algoritma bir sayfayı konu ile tamamen bağdaştırması için sayfanın o kelime ile anılır bir şekilde olması gerekiyor. Buda çoğunlukla rekabet olan genel aramalarda olmuyor.

Bu "news" kelimesi aratıldığı zaman "cnn" sitesinin sitelinkleri ile çıkması gibi durumlarda gözlenmişti. Bu durumda olmak ise Google'ın sitenizi bir arama ile ne kadar bağdaştırdığının örneğini vericektir.

Şu örneğe bakarsanız çok normal olmayan bir sonuç görüceksiniz. Site'nin içini aramak için ikinci bir arama kutusu. Bir çok siteye verilmeyen bir ayrıcalık.

lastminute.co.uk - Google Search

Eklentilere bakarsanız "new york" diye yapılan bir aramada site adı New York olmamasına rağmen bir sitenin Google algoritması tarafından şehrin ismi ile nasıl bağdaştırılıdığını görürsünüz.

Google Ceza Filtreleri

Google Ceza Filtreleri
Bu yazida genel Google ceza sebeplerini ve cezalanan sitelerin nasil tekrar normal sonuclara donebilicegini konusucagiz. Google’in verdigi cezalar farkli sekillerde tetiklenmekte ve farkli boyutlarda olmaktadir. Bazi siteler tamemen indexden atilirken bazilari ise 30 sira asagiya kaydirilma gibi daha ufak cezalarla atlatmaktadirlar.

Oncelikle siralamalarinda ani degisiklikler olduysa bu kesinlikle cezalar yuzunden oluyor demek diildir. Algoritma degisiklikleri sonuclara yansitildigi zamanlarda bazi siteler kazandigi gibi bazilari kaybetmektedirler. Eger siralamalarda ani degisiklil olduysa oncelikle forumdan o siralarda ani degisiklikler baska siteler icinde olmus mu diye arastirirsaniz bunun algoritmadan mi yoksa herhangi bir cezadan mi oldugunu anlayabilirisniz.

Buyuk algoritma degisiklikleri disindada daha sik olarak mesela karsilikli linkler icin degerlerini azaltmaya yonelik bazi ufak link gucu degisiklikleride algoritmaya eklenmektedir. Eger link gucunuzun buyuk kismi karsilikli linklerden geliyorsa ve bu tip bir degisiklik olursa siralamalarinizda bir dusme olabilir ve bu bir ceza diildir.

Bloglardan gelen linklerin ve sirket rehberi gibi sitelerinde link guclerinde azalma algoritma degisme zamanlari disinda bazi sitelerde gorulmustur. Bunun belirli bir kaniti olmasada ya elle secilen sayfalar uzerine yapildigi ya da ne hizla link eklenmesi gibi faktorleri goz onune alan farkli bir algoritma ile bu tip sitelerin listelendigi ve asil algoritmada link gucleri ile ilgili degisiklik yapildigini dusunuyorum. Link gucunuz duzgun bir sekilde dagitilmis diilse ve bu tip sayfalardan gelen linkler link cogunlugunuzu olusturuyorsa yine ani siralama degisiklikleri yasayabilirsiniz. Genelde degisiklikler sisteme yuklenirken bazi siteler ayni gun icinde yukari asagi dalgalanirken basilar sabit durmaktadir. Sabit duran sitelerin degisiklik tamamlandiginda ayni yerlerde bitirecegi daha kuvvetli bir ihtimaldir.


Eger bu tip seylerden etkilenmeden siteniz bir anda asagi siralara dustuyse buyuk ihtimalle yaptiginiz SEO calismalari bir ceza filtresini tetiklemis ve ne kadar uzun olucagini bilemeyeceginiz bir sure icin bu cezayi cekmek zorunda kalicaksinizdir.

En agir cezalar Google indexinden cikartilip pagerank kisminin gri (0) haline degismesidir. Ve indeksden cikmaya neden olmayan farkli cezalarda vardir.

Ozellikle yeni sitelerde cok hizli disaridan gelen linkler ya da cok sayida karsilikli linkler yaratmak siralama cezalarini tetikleyecektir. Bu tur siteler bir sure yeni linkelr sayesinde yukari cikarken asiriya kacildigi noktada filtreye yakalnicak ve ani bir dusus yasiyacaktir.

Turkiyede ki SEOlardan bir kac kisinin bana bu olayi sandbox diye adlandirdigi oldu. Sandbox Google icin resmi bir terim olmamakla SEOlar arasinda yeni sitelere uygulanan filtreyi tanimlamak icin kullanilan bir terimdir. Durmadan spamciler tarafindan yeni siteler yaratildigi icin ve yeni sitelerin guven eksikligi oldugu icin Google bir sure yeni sitelere linkler ya da yuksek trafik sayesinde guven kazanana kadar uyguladigi bir filtredir. Mesela buyuk bir sirketin actigi bir site reklamlarda ve buyuk gazetelerde yayinlanip yuksek trafik ckip bu sandbox denen filtreyi kolayca atlatabilir. Yuksek trafik olan sitelerde bir trend oldugu varsayilmakda ve kullanicilara yararli oldugu dusunulmektedir. Ama, olagan bir siteye yapilicak dogal gozukmeyen link kampanyalari bir filtreyi kolayca tetikleyebilir. Hem karsilikli hemde tek yonlu linklerde ayni yaziyi – anchor text – kullanmak bu filtrenin bu tip siteleri ayirt etmek icin kullandigi yolalrdan biridir. Dogal olarak olusan linklerde belirli bir yuzdenin yazisiz ve sadece websitesi URLsine olmasi dogal davranislardan biridir. Ama parali link kapmpanyalarinda SEOlar anchor text eklemekte ve bir kismi cogu linkte aynisini kullanmaktadir. Benim bu ve diğer yazılarda sandbox diye adlandırdıgım yeni sitelere uygulanan filtre olucaktır. Hızlı link kampanyalarından oluşan diğer ceza filtresi diil.

Link kampanyalarina yeni baslarken tek yonlu linkleri belirli bir sayida tutmaya ve karsilikli linkleri daha sonraya birakirsaniz bu ceza filtrelerine yakalanmamanizi sagliyacaktir. Tabi belirli bir sayinin altinda yapilmasinda bir problem yoktur.

Cezalandirilan site sahipleri cezanin ne oldugunu bulup ve sitelerini Google kurallari icine tekrar soktuktan sonra webmaster panelinden tekrar eklenmek icin basvurabilirler.

Cezalari tetikleyebilicek optimizasyon teknikleri:

Linkfarm ya da toplist denilen sitelerden link verdikleriniz icerisinde Google tarafindan indexden cikartilmis olan siteler olup olmadigini kotrol edin. Daha once Google indexinde bulunan ama cikartilan sitelere verdiginiz linkler sitenize zarar veriyor olabilirler. Eger bir ceza aldiysaniz sitenizden giden linklerden bu tip sitelere olan var mi control etmelisiniz.

Fazla optimize edilmis siteler yine daha once bahsettigimzi gibi cezalandirilabilirler. Arama kelimesi orani toplama gore normalin cok uzerinde olanlar ve cok hizli link yaratan siteler cezalandirilabilirler. Bu baska site sahipleri tarafindan sadece Adwords icin yaratilan ve cok trafik alan kelimelerden biriyse ve eklediginiz linkelerde genelde ayniysa farkli kelimelere gore daha cabuk cezalandirilabilirsiniz.

Birden fazla siteniz varsa ve hepsi ayni anda cezalandirilirsa birbirleri arasinda cok fazla link gecisi yarattiginiz icindir. Bunu 5-6 gibi sitelerde yaptigmiz zaman bir problem oldugunu gormedik ama sayi artikca ve linkelri sitelerin hersayfasinda kullanirsaniz ceza alabilirisiniz.Bu cezanin en buyuk tetikleyicisi butun sitelerin ayni IP blogu uzerinde bulunmasi vede farkli farkli icerik sahibi olamamalari olucaktir. Bazen normal siteler kotu bir niyet olmadan bu tip siteler yaratmakta ve farkli siteleri farkli kullanicilar icin ayarlamaktadir. Sitelerde farkli icerik olursa filtreye yakalanma ihtimaliniz dah dusuk olabilir.

Hepinizin bildigi zemin ile ayni olan yazilar ya da linkler, kullaniciya farkli arama motoruna farkli gozuken sayfalar, arama kelimesi ile doldurulmus sayfalar, otomatik yonlendirmeler gibi aktiviteler sitenin kolayca ceza almasina sebep olucaktir.


Link alip, sattigi belirlenen sitelerde hem pagerank dusurulmesi hemde farkli cezalara hedef olmaktadir. Bunun bir sebebi yine ikinci bir algoritmaya yakalanmak olabilicekken bu tip siteleri bulmak eger kucuklerse cok zordur. Buyuk olanlar zaten kolayca gozukmekte ve cezalandirilmaktadirlar. Kucuk olan siteler ise webmaster panelinden baska kisiler tarafindan Google’a bildirilmis siteler olabilirler.

Karsilikli linklerde sitenizin konusu ile ilgili olamayan sitelerle yapilan degisiklikler kullanici acisinda faydasiz gorulmekte ve bunlarinda ceza aldigi zamanlar olmustur.

Simdilik aklima gelenler bu kadar. Daha sonra bu cezalarin farkli cesitlerini ve sonuclara etkilerini ve ne isimlerle anildigini ekleriz. Yazi turkce klavye olmadigi icin bu sekilde oldu. Belki siteden baska moderatorler edit edip daha kolay okunur hale getirirler.

Google Ceza Çeşitleri

Google Ceza Çeşitleri
Google algoritamasi, kullandigi formuller ve cezalar hakkinda kapali bir kutudur. Burada yazicagimiz cezalar genelde gorulen ve varligi keisn olan cezalardir. Bunlarin disinda cezalar olabilicegi gibi, nedenleri ve hangi durumlarda kesin olarak uygulandiklari sadece tahminlere dayanmaktadir. Bu tip cezalari anlamak icin en iyi sansiniz belirli arama kelimelerini takip etmek ve ani degisikliklerin nedenlerini arastirmaktir.


-30 ve -60 cezalari: Bir sitenin baslica arama kelimelerinde 30 ya da 60 sira geri dusmesine neden olan bir cezadir. Kotu sitelere verilen linklerden ve bazi site ici optimizasyonlarin sebebi oldugu bir cezadir. Bu sira cezalarinin tam boyutu kesin olarak belli diildir. Bir site cezalandirildigi zaman daha farkli siralama farklarida olusabilmektedir. Bir kac farkli olay cezalari tetikliyor olabilir.


Sandbox: Yeni sitelere uygulanan bir filtredir. Her gun ortaya cikan ve uzun soluklu olmayan spam sitelerini ayird etmek icin genelde butun web sitelerine uygulanan ve ya zamanla ya da linkler kazanarak ve spam sitesi olmadigini gostericek diger ozellikleri uygulayarak icinden cikilmasi mumkun bir filtredir. Uygulandigi sirada siteler aranan kelimelere en uygun sonuclari vericek siteler bile olsalar genelde asagilarda tutulurlar. Rekabetin yuksek oldugu arama kelimelerinde filtre suresi daha uzun surebilmektedir. Bunun sebebi o kelimelerde websiteleri icin daha cok kar etme firsati bulunmasi ve de daha cok ziyaretci olamsinda dolayi hatalarin daha cok goze batma sansidir. Duzenli linkler ile kisa surede icinden cikilablicek bir filtredir.



-950 cezasi: Bazi sitelere uygulanan ve genelde ilk bes sayfa icerisindeki sonuclarda cikan sitelerin son sayfaya gitmesine sebep olan bir cezadir. Yaklasik 950 sonuc geri dusuldugu icin -950 cezasi adi verilmistir. Verilme sebebi indeksten cikarilicak kadar kotu olmasada Google kurallarina uygun olmayan optimizasyon cezalaridir. Bu cezayi alan sitelerin problemleri duzelttikten sonra kisa surede eski pozisyonalarina geri geldikleri gozukmustur. Eger problem linklerden kaynaklaniyorsa eski pozisyonun asagisinda ama bu kadar geride olmayan bir siralamaya donulebilinir. Linklerde kullanilan yazilarin bir kismi icin uygulanirken diger arama kelimelerinde sonuclar degismeden duruyorda olabilir. Baska bir degisle belirli arama kelimeleri icin uygulanip siteyi tumden etkilemeyen bir ceza olmasi mumkundur.


6. sira cezasi: Neden oldugu cok iyi anlasilmayan ama ilk bir kac sonucda bulunurken bir anda 6.siraya dusen siteler ustunde denenen bir cezadir. Bu tip sitelerin genelde ya tiklanma oranlari dusuk ya da siteye girenlerin cok hizli geri ciktigi ve arama motoruna geir dondugu durumlar ortak olarak kabul edilebilnir. Sonuclarda en tepeye daha uygun bir aday olup olmadigi Google tarafinda araniyormus gibi gozukmektedir. Hangi sitenin bu duruma dusebilicegi cok kesin olrak bilinmemektedir. Google.com.tr aramalarinda ornegini bizim simdiye kadar gormedigimiz bir cezadir. Sonuclar bir kac haftada geri dondugu gozlenmistir. Benim simdiye kadar gordugum bir kac ornek youtube videolari, google news’den haberler, lokal aramalarin normal aramalar ile karistirildigi arama kelimelerinde izlenmistir.



Ticari Kelimeler Filtresi: Ticari olarak degerli kabul edilen kelimeler icin optimize edilen sayfalar icin bir filtrdir. Bu kelimeler genelde adwords’de daha yuksek ucretlendirilen ve traifigiden para kazanmak icin adsense icerik siteleri kurulan kelimelerdir. Bu tip kelimeler icin optimzie edilen sitelerde sandbox filtresi etkisini daha uzun gostermektedir. Bu kelimeler icin ziyaretci sayisi cok oldugu ve icerigi duzgun olmayan spam siteleri siralamalara girmek icin daha cok ugrasmakta oldugu icin guven yaratmak daha uzun surmektedir. Rakiplerinde daha iyi optimize edilmis oldugu bu kelimelerde normal kelimelerden farkli kullanilan filtreye ticari kelimeler filtresi diyebiliriz.



Kopya Icerik: Google’in cezalandirdigi sitelerden bazilari kopya icerik kullanan sitelerdir. Bir kullanici arama yaptigi zaman aradigi terim icin en uygun olan sonuc hem o kelimeleri yusek oranda icerdigi hemde baska dokumanlarda bulunmadigi icin bir makale olabilir. Ve bu makale bir cok sitede yayinlaniyor olabilir. Ama Google kullaniciya sonuclari sunarken ayni makaleyi iceren sonuclari pes pese sunarsa sonuclarin birbirinden farki olmayacaktir. Buda Google’in amaci olan en uygundan daha asagiya dogru farkli sonuclari sunmaktan uzak olucaktir. Bazi icerik yonetimi iceren siteler farkli sayfalarda makalelerin ozetlerini sunarken vede farkli sekilde arama secenekleri sunarken makalelerin farkli paragraflarini karistirip bazi sayfalari ozgun icerikmis gibi gosterebilir. Kopya icerigi anlamak icin sayfa toplamina bakildigi gibi kisa cumleleride kontrol etmek gerekir. Bu sekilde kopya icerigi belirli bir yuzdenin uzerinde kullanan sitelerin normal sayfalarida cok guvenli olmazlar. Ozgun icerik kullanan siteler daha guvenli olurlar. Kopya icerige belirli bir sayida siralama cezasi verilmez ama sayfalari trustrank eksikliginden yukarilarda cikmazlar. Daha onceden guven kazanmis bir siteye sonradan kopya icerik eklemek bir sure icin farkli sonuclar dogrurucaktir. Google bu arada, icerigin ilk buldugu sayfaya ait oldugunu kesin olarak ayirt edemeyebilir. Daha kuvvetli sitelerde ki daha kuvvetli sayfalar aramalarda icerigin orjinal yeriymis gibi gozukebilir. Yahoo bu konuda daha iyidir ama Yahoo’da siteleri yeterince hizli ve yeterince sik kontrol edemediginden ilk koyanin ilk bulunmasi kesin diildir. Devamli ozgun icerik kullanmak sitenize bu tip filtreler uygulanmasini engellyecektir.


Baska oldugunu dusundugunuz filtreler varsa ya da cezandirildiginiz zaman yapmis oldugunuz hangi optimizasyon tekniklerinden oldugunu dusunuyorsaniz burada paylasirsaniz bu konuyu gelistirebiliriz. Bu cezalarin yeterince anlasilamamasinin sebebi SEOcularin yeterince ornegi bir arada gorememesindendir.

Google'in ICANN yetkili şirketi olması

Google'in ICANN yetkili şirketi olması
Bu çok fazla bilinen bir konu değildir ve önemlidir. Google, GoDaddy gibi ICANN tarafından yetki sahibi verilmiş bir şirkettir, ve istediği taktirde hangi domain'in kime ait olduğunu, ne zaman yetkilisinin değiştiğini, nerede hosting edildiğini, kaç senesinde ne kadar kapanıp ne kadar açıldığı gibi tüm bilgilere ulaşabilmektedir. Bu yüzden çok sık HOSTING değiştirmeniz sizin açınızdan iyi değildir. Veya PageRank'i 5 olan bir site düşse ve siz onu satın alsanız, Google bir sonraki güncellemesinde bunu kayıtlarda kolaylıkla görebildiği için 0'layacaktır. Bu yüzden size boşu boşuna bu tarz sitelere sırf PageRank'inden dolayı para vermenizi kesinlikle önermem. Google ICANN ile çalışmaya başladıktan sonra bu tür bilgilere artık çok daha ulaşıyor ve bir alan adı el değiştirince o siteyi tamamen SEO açısından 0'dan başlatıyor. Eğer biri ile anlaşıp siteyi alır ve içeriğini değiştirmeden devam ederseniz tabiiki SEO açısından bir kayıbınız olmaz sonuçta çok büyük siteler daha büyük sitelere satılıyor ve el değiştiriyor ancak profesyonel yönetim, tasarım ve içerik aynı kaldığı için bu siteler eklenmiyorlar. Ancak dediğim gibi bir önceki sahibi tarafından yenilenmesi yapılmadığı için düşen alan adları peşinden koşturmanızı çok fazla tavsiye etmem (Eğer çok fazla incoming linkleri yoksa) Eğer dışarıden gelen linkleri duruyorsa zamanla yine Google'ın algoritması sizi üst sıralara otomatik olarak taşıyacaktır. Sözün özü, her zaman Google Toolbar'da yzan PageRank'lere aldanmayın, çoğu zaman yanıltıcı olurlar.

Google TrustRank

Google TrustRank
Google TrustRank arama motorlarında üst sıralarda çıkmanın en önemli yoludur. Google tarafından tamamen gizli tutulan TrustRank sayfanızın güvenilir olup olmadığının göstergesidir. Bu yüzden alan adlarının eski olması, kaliteli sitelerle bağlantılı olması ve daha evvel şikayet edilmemiş olması önemli bir faktördür. HTML kodlarının içine sayfanın içeriğiyle alakalı olmayan, daha evvel arama motorlarının zaaflarından yararlanmak ve bir nevi aldatmak için yapılan ve “cloaking” olarak adlandırılan siteler Google tarafından cezalandırılmıştır ve sistemlerinden atılmışlardır. Sitelerin atılıp, gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra tekrar sitelerini kaydetmesi 0’dan başlamak anlamına gelir ve buda size pahalıya mal olabilir.

Benzer Sayfalar ve Google

Benzer Sayfalar ve Google
Google arama sonuçlarına ulaştıgınızda sonuçların yanında "benzer sayfalar" diye bir seçenek karşımıza çıkıyor. Bu sonuçlar aramayı related:www.aranansayfa.com armaası ile karşımıza çıkıcak sonuçlarla aynı şonuçlardır.

Peki google bazı sayfaların benzer olduklarına ve aralarında ki ilişkiye nasıl karar veriyor. İlk olarak benzer kabul edilen sayfalara farklı yerlerden linkler gelmesine bakıyorlar. Mesela;
A->C
B->C

A ve B ortak noktaları olan benzer sayfalar kabul ediliyorlar.

yine

A->C
A->D
B->C
B->D

bu durumda A ve B link yapısı olarak benzer sayfalar olucaklardır.

Kendi aralarında A->B ve B->A gibi bir yapı varsa buda iki sayfayı benzerlik kategorilerine sokabilir.

Sayfa kodlamaları benzer olan sayfalar yine benzer sonuçlarında çıkma ihtimali olan sayfalar.

Sitenizi benzer sonuçlarda arattığınız zaman eğer bir sonuç çıkmıyorsa bu en yüksek sıralamaları bir kelime için alamazsınız demek olmuyor ama aynı arama için çıkan dişer sitelerden sizin sitenize gelen linklerin sıralamamıza çok etkisi olucaktır. Otorite kabul edilen sayfalarında genelde bu şekilde bağlantıları aramalarda gözükür. Buda sitenize gelen kadar sitenizden giden linklerinde içerik ile ilgili olmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu arama motorlarına sayfanıza göndericeği ziyaretçilere konu ile ilgili başka önemli yerlere siteniz üstünden geçebiliceğini ve site içeriğinin ziyaretçi için kullanışlı olduğunu göstermektedir.

Nofollow link komutu ve link gücü

Nofollow link komutu ve link gücü
Google algoritmasında önemli bir yeri olan web üzerindeki link ilişkileri ve doğal oluşmuş linkler ücret karşılıgı alınmış linkler yüzünden probleimli sonuçlar çıkarabilmektedir. "nofollow" komutu o yüzden Google'ın paralı reklamlarda kullanılmasını tavsiye ettigi bir komutdur. Arama motorunun o linki dikkate almaması gerektiğini söylemek komutun kullanılma amacıdır.

Peki "nofollow" hiç mi link gücü geçirmiyor. Geçen sene içinde linkleri oluşturulmuş bazı sitelerde sadece "nofollow" linkler kullanılan sayfalarda bazı artışlar gözlemlemiştik. Bazı durumlarda nofollow olmasına rağmen artışlar olduğu durumlar oldu, bazılarında linkler hem nofollow hem dofollow karışık olduğu için farklar anlaşılamadı.

Linklerde ki yazıların ne kadar farklar yarattığını hepimiz biliyoruz. Mesela bir sitenin rekabet olmayan kelimelerde içinde ve kodunda hiç bir şekilde geçmeyen arama kelimeler için ilk sırayı alması kolayca mümkün oluyor.

Bunu aslında kolayca testde edebiliriz. Arama sonuçlarında hiç sonuç vermeyen bir kelime için içinde bu kelimeler geçen bazı linkleri bir siteye yönlendirip bir süre sonra kontrol edersek en azından anchor text denilen yazıların geçerli olup olmadığını kontrol edebiliriz.

Bu konuda düşüncelerinizi ve faydası olup olmadığı hakkında sonuçlar elde etmiş olanlarınız varsa paylaşırsanız sevinirim.

Google Supplemental Index Nedir?

Google Supplemental Index Nedir?
Google 2003 yılına kadar web üzerinde buldugu bütün sayfaları tek bir indeks üzerinde topluyordu. 2003 yılında yaptıkları algoritma değişiklikleri ile asıl indekslerinin yanına "supplemental index" denen ve Google�ın kullanıcılar için çok önemli olmadığını düşündüğü sayfalari indeksledikleri bir ikinci indeks eklediler.

Uzun suredir değişiklige ugramamış ve minimum sayıda ziyaretci tarafından ziyare edilen sayfalari yeni sayfalara gore daha önemsiz olarak kabul ederek bu ikinci index�e atmaya başladılar. Bu indeksde ki sayfalar Google tarafindan bilinmesine ragmen bir arama yapıldıgı zaman ilk sıralara cıkmamaya basladılar. Aramalarda oncelik asıl index�de bulunan sayfalara verilmekte ve sadece asıl index icerisinde armaya uygun bir sonuc bulunamadıgı zamanlarda bu indexden sayfalar kullanılmaktadır.

Uzun suredir dokunulmayan bu tip sayfaları bazen sayfa ismi ile arama yapıldıgı zaman bile bulmak mumkun olmamaktadır. Domain ismi ile yapılan aramada index�de oldugu gorulebilen bu tip sayfaların armaalrda cikmamasi mumkundur. Cok yuksek sayıda sayfası bulunan sitelerde de sayfaların bir bolumunun bu index�e atilmasi sık gorulen bir durumdur. Bu sayfalar motorlar tarafından normal sayfalara gore cok az sıklıkda ziyaret edilirler.

Uzun suredir duran ama trafik almayan bir sayfanız varsa problem supplemental olrak gorunmenizden olabilir. Fakat bu gozuktugu kadar kotu bır durum diildir. Google algoritmasinin bir ozelligide eski sayfalara yeni olanlara gore daha cok guvenmesidir. Sitenizi yeniliyip ve de sitenize gelen bir kac link olusturursaniz kısa surede iyi sonuclar alabilirsiniz. Her gun bir amaci olmayan siteler spamciler tarafından acılmakda ve kısa surede kapatılmaktadır. Google bu siteleri siralamamak icin yeni sitelere bir sure guvenmemekde ve siteleri �trust rank� denen bir sistemle guvenilirlik olarak olcmektedir. Eski sitelerin guvenilirligi yenilere gore cok yuksek olmakta ve dogru SEO teknikleri ile bu tip siteler cok kısa surede en yuksek arama siralarinda yerler alabilmektedirler.

Google PageRank nedir, nasıl hesaplanır?

Google PageRank nedir, nasıl hesaplanır?


1. PageRank, Google için sayfanızın değerini ölçmekte en önemli faktördür.
2. Google sizin sitenize gelen linki bir oy olarak algılar. Google sadece gelen link sayısına bakmaz, size link veren sitenin kalitesinede bakar.
3. Eğer 8 PageRankli bir siteden sadece 1 link verilmişse, link verilen site çok değer kazanır.
4. Google sizin sayfanızı kötü ve kalitesiz yerden link geliyor diye cezalandırmaz, ancak değerinizide arttırmaz. Eğer böyle olsaydı kötü niyetli kişiler rakiplerinin sitesine SPAM sitelerinden link verirdi.
5. PageRank sitenizin yaşını gösterir, gelen linkler ise devamlılık süresini gösterir.
6. PageRank'in hesaplanmasında sayfanızın içeriğinin hiç bir etkisi yoktur.
7. Sayfanızın PageRank'i yükseldikçe artması dahada zorlaşır. 2'den 3'e çıkmak 5'den 6'ya çıkmaktan çok daha kolaydır.





Pagerank hakkinda pek yazilip çizilmeyen şeylerde örnekler verim bende size.

Larry Page ve Sergei Brin ikilisi 1995 yılında Stanford Universitesinde doktora yaparken o sırada ünlü olan arama motorları Altavista ve arkasından Yahoo her ikiside web üzerinde ki sayfaları metatagleri ve içeriğine göre sıralıyorlardı. Bu şimdiki algoritmalara göre çok basit olan algoritma SEOlar tarafından kolayca aldatılabliyordu. Ve web üzerinde SPAM sayfaları alakalı alakasız her sonuçta tepelerde çıkabiliyordu.

Larry Page kendi soyadını verdiği ve web üzerinde ki link bağlantılarının sayfaların değerini belirlediği bir algoritma yaratmaya başladı. Pagerank’in asıl amacı herhangi bir kullanıcının yeterince link geçerse bir sayfaya varma ihtimalini hesaplıyordu. Başka bir değişle dışarıdan gelen linkleri fazla olan sayfalar pagerank formulune göre değeri daha yüksek olan sayfalrdı. O sıralarda bu tip algoritmalar olmadığı için SEO ve webmasterlar karşılıklı linkler gibi trafik amacı tasımayan ama arama sonuçlarını etkileyecek teknikler kullanmıyorlardı. O sırada linkler daha doğal bir şekilde oluşmuş haldeydiler ve fazla linki olan siteler gerçekten kullanıcılara yararlı ve talep gören yerlerdi. 1998’de Google kuruluşu ve bu algoritmanın verdiği isabetli sonuçlar sayesinde Google bu sektörde liderliği kısa sürede kaptı.

Sonra ki zaman içerisinde aldatmaya yönelik link kampanyaları için Pagerank’in sonuçlara etkisini azaltıp güven faktörlerini öne çıkartan Google günümüze kadar diğer motorlardan arayı dahada açtı.

Pagerank Markov denilen bir matematikçinin 1950’li yıllarda yazdığı bir formül üzerine kuruldu. Her yeni eklenen sayfa bu formülde bir değer taşıdığı farzediliyor. Çünkü genel toplamda gidilebilicek bir sayfa oluyor bu. Genel toplamı indexde ki sayfalar olarak düşünebiliriz. Bir kullanıcı herhangi bir sayfadan çıkış yaptığı ve linkler sayesinde ilerlediği farzedilir. Hiç linki olmayan bir sayfaya gelindiğinde tekrar herhangi bir sayfa alınıyor. Bu şekilde yapılan pertütasyonlar sayesinde bazı sayfaların yeterince gezilince bulunma ihtimalleri diğerlerinden daha fazla oluyor ve sayfalar bu şekilde sınıflandırıyorlar. Her eklenen sayfa normalde tek bir yer sayılıyor ve toplam sayfa sayısı kadar gidilebilicek yer oluyor. Toplam sabit olduğu için bazı sitelerin pagerankleri yukselince diğerlerin ki düşmesi gerekiyor. Sitenizin pagerankini arttırmanız toplanda ki sayıları arttırmıyor ve başka yerlerin sayıları düşüyor.

Sayfa eklemek işe yarar mı? Sitenize sayfa ekledikçe toplamda olan ihtimalleri arttırdığınız için diger sayfaların değerleri düşüyor ve mesela anasayfanızdan gidilebiliek sayfaların sayısı arrtığı için bu gelinebilme ihtimalini paylaştırmış oluyorsunuz. İç sayfalra dışsarıdan olan linkler olsa pagerankleri buna oranla artıcaktır. Ve ihtimalleri sayfalra paylaştırmak matematiksel olrak ihtimalleri toplamda daha çok bir hale getirmiyor. Dışarıdan link desteği olursa bu sayfalara tabi ki ziyaretçi gelme ihtimalleri yükseliyor ve genel bilinen iç sayfalarınıza link alın tekniği bu sebep yüzünden işe yarıyor. Bu sayfalar farklı içeriğe sahip ve linklerle desteklendikleri için sıralamalrda yukarılara çıkıyorlar.

Google’ın bu başarısına rağmen Yahoo gibi motorların linklere hala Google kadar önem vermemsi web’de ki doğal linklerin spamciler tarafında bozulmuş olmasındandır. Google o sırada algoritmasını geliştirmiş ve linklerin kalitesinide hesabın içine sokmuştur. O sırada geride kalan arama motorları ise linkleri kullanmaya başlamış ama geride kaldıkları için değerlerini daha azda bırakmışlardır. Trustrank diye bildiğimiz güven katsayısı ise Yahoo tarafından tescil edilmis bir isimdir. Google’ın farklı isimde olan ama açıklamadığı güven katsayısıda benzer bir sistemdir. Trustrank denilen aslında güven ölçümü yani trust denilen katsayıdır.


Diger postda yazan Pagerank sitenizin yaşını gösterir yazısı doğru diildir. Yepyeni bir site pageranki yüksek bir hale gelebilir ve çok eski bir site pageranksiz olabilir.

1’den 10’a kadar olan sayılar ise aralıkları kolay anlaşılır bir şekilde kullanıcılara sunmak için Google tarafından bulunmuştur. Normal formülde 1’den 10’a kadar bir boşluk yoktur. Ve diger postda yazdığı gibi bu eşit aralıklarla olan bölümler diildir. 1’den 2’ye çıkmak 5’den 6’ya çıkmakdan çok kolaydır.

Pagerank arama dünyasını değiştiren bir buluş olsada değişen link yapılarıyla birlikte spamcilere fırsat vermemek için sıralamalra etkisi azaltılmış ve site ve link güvenilirliği daha önem kazanmıştır. Pagerank olmadan ilk sıralara çıkabilrisiniz. Pagerank başka değerlerle birlikte kullanılmakda ve toolbar’da olmaması bir siteye çok ters etki yapıcak bir durum diildir. Pagerank normalde devamlı hesaplanan ama toolbarda ki hali geçmiş bir zamandan kalma bir değerdir. Google’ın toolbardan aldığı dataları aramaları iyileştirmek için kullandığı bir gerçektir. Ve bu pagerank toolbarda olduğu için toolbar yükleyen bir çok kullanıcı vardır. Bu Google’ın toolbarını daha yaymak için yaptığı bir pazarlama hareketdir. Yoksa be verilerin bilinmesinin Google için bir faydası yoktur.

Ownhost referanslar

Ownhost referanslar

Web Hosting Referanslarımız
Kurumsal Siteler Devlet Kurumları ve Okullar
www.yetkincocukevi.com
www.yalioto.com
www.seckinticaret.com
www.ataogluinsaat.com
www.kartaldugunsarayi.com
www.osmanlimobilya.com.tr
www.yucelbiraderler.com.tr
www.mobilsan.com.tr
www.makinaalimsatim.com
www.necmiusta.org
www.parkurins.com.tr
www.panelelektrik.com.tr
www.guvengaleri.com
www.ardanetbilgisayar.net
www.pidedunyasi.com
www.asteknikcivata.com
www.simgesomine.com
www.netgayrimenkul.net www.tosunlar.k12.tr
www.saraykoygazi.k12.tr
www.saraykoyataturk.k12.tr
www.mtokatanaokulu.k12.tr
www.beylerbeyi.k12.tr
www.ulkemdershanesi.com.tr
Kişisel ve Diğer Siteler
www.taslicayirkoyu.com
www.medyumnehir.net
www.komedisitesi.net
www.erkantabakoglu.com
www.chatarkadas.net
www.sporliseleri.com
www.hyper-dvd.net
www.hito-sagashi.com
www.absspor.com
www.yavuzakgun.net
www.turkrockklip.com
www.trsozluk.org
www.teknisyenlerplatformu.org
www.sistemtadilat.com
www.siberturnuva.org
www.realcrom.com
www.kuzguni.net
www.kucukyaylaliyiz.com
www.karabacak.org
www.iddaameydani.com
www.armagankocbay.com
www.unibjk.net
www.diyar21.com
www.liseligenclik.net
www.tunatabufan.com
www.everyinformation.net
www.biyolojiogretmeni.net
www.nobirebir.com
www.biolehrer.com
www.bannertakas.com
www.indirindir.net
www.linkdeposu.net
www.resetbilgisayar.com
www.download-indir.net
www.yasamkentmagdurlari.com
www.webogren.com
www.turkticaretodasi.com
www.turksearch.net
www.tagcenneti.com
www.sohbetinur.com
www.sevgiradyo.net
www.sessizsokak.com
www.selfaccess.org
www.sahte.org
www.rapidyukle.com

www.maviboncugum.com
www.manisaliyiz.com
www.kurtlarvadisifan.info
www.komikaze.info
www.jarauw.com
www.imagedisk.net
www.hickalmaz.com
www.guvercinkusu.com
www.gezgintr.net
www.farukcarav.com
www.elektrikforumu.com
www.dizimuzikleri.org
www.digimuhabbet.net
www.dekorarmagan.net
www.4bin.net
www.bilgibook.info
www.avrupaseyahat.com www.furkanbedir.com
www.gelendost.net
www.gencodizi.com
www.gencvadi.com
www.hasancunedioglu.org
www.hatayesnaflari.com
www.memurlarim.com
www.mynetlim.com
www.projeweb.org
www.reyhanlimiz.org
www.sarsanforum.com
www.serverstr.com
www.uzmangrup.com
www.sonkrallar.com
www.yasaminkiyisi.net
www.atalise10fence.com
www.bademstudio.org
www.bilginiolc.com
www.bolumerkez.com
www.boluwebdesing.com
www.clubturkiye.org
www.e-susehri.com
www.forumver.com
www.ayazvakti.com
www.sitemsiz.com
www.sfenky.com
www.sessizprens.net
www.rutubet.net
www.pofuduk.net
www.pasogeyik.com
www.karadeniztribun.net
www.japancarturkey.com
www.isyankargencler.com
www.evrenakin.info
www.erdektuning.org
www.baqbii.com
www.tuning20.net
www.denizliozkasap.com
www.medya20.com
www.horoztuning.com
www.favoriyiz.com
www.ikaztabelasi.com
www.sorulari.net
www.forzagalatasaray.org
www.postagazetesi.gen.tr
www.kralfutbol.com
www.etikethaber.com
www.edebiyatportal.com
www.ciftdikisiz.com
www.hepsibirarada.org
www.gameplayy.com
www.forumsonsuzluk.net
www.estetiktr.name.tr
www.elveda-rumeli.com
www.gaffurshow.org
www.ibrahimkendirci.info
www.kavak-yelleri.net
www.2dila.com

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması

Mirahost referanslar

Referanslar
Site İsmi İçerik
www.gunduzagirnakliyat.com

Gündüz Ağır Nakliyat
www.miraturk.org Mira Türk
www.liderforumuz.biz Paylaşım Forumu
www.turk-help.net Paylaşım Forumu
www.turkiye-cs.com Counter Strike Oyun Sitesi
www.zone-m.net Kanıt Sitesi
www.tsalforum.com Tasarım Forumu
www.frmeqan.com Paylaşım Forumu
www.csoyun.org Counter Strike Oyun Sitesi

OnLyFrm.Com

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması devam ederken site kendi forumuzu tanıtmayı istedim. Sitemizin adresi OnLyFrm.Com

Sitemiz vBulletin tabanlı. Çok geniş içerikli her türlü konuda kategoriler bulunmakta OnLyFrm.Com da. Sitenin kurucusu ben ve taner (sitedeki adı ile İnFaZ). Member.php?=1 ona ait kıyak olsun ona :D Site için biraz backlink kasmaya başladım. İndex sayısı henüz 120 OnLyFrm.Com deki konu sayısı ise 7250 kadar :) bunlar indexlensin artık belirli bir hit akar OnLyFrm.Com ye. Böyle devam ederse para ilde OnLyFrm.Com ye konu açtıracağğım. çünkü bu sefer gerçekten çok ciddi düşünüyoruz. hedefimiz amacımız büyük. onLara uLaşmak için eLimizden geLeni hatta fazLasınıda yapacaz. Neyse şimdilik bu kadar.

OnLyFrm.Com


Birazda iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması konusuna dönelim. yarışmada sırala her 10 dkda bir değişiyor. Değişmeyen tek srro.net in 1. sıradaki üstünlüğü. onun dışındaki tüm sıralamalar her an değişebiliyor. iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması bizim blogumuz ise iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışmasında 2. sayfanın sonların bazende 3. sayfanın lideri :)

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması nda herkese başarılar..



http://www.onlyfrm.com - site index alsın diye bi link verem dedim :D

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması

iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması son hızıyla devam 2. sayfanın sondan 2. sırasındayız :D iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması biraz daha iyi gitmeye başladı benim için :) moralim daha iyi şimdi. iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması çalışmalarıma devam edeceğim.


iyinet webmaster forumu 2008 seo yarışması herkese başarılar.

http://www.onlyfrm.com - site index alsın diye bi link verem dedim :D

ADSL’e Nasıl Bağlanılır

ADSL’e Nasıl Bağlanılır

Adsl bağlantısına sahip olabilmek için öncelikle bir telefon hattımızın olması gerekiyor. Daha sonra telefon hattımızın bağlı olduğu telekom santralinde ADSL hizmetinin veriliyor olması gerekiyor.

http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=194 bu adrese girip, telefon numaranızı yazarsanız, bağlı olduğunuz santralde ADSL hizmetinin verilip verilmediğini görebilirsiniz. Bu sayfada olumsuz yanıt alsanız bile, bağlı olduğunuz santrale gidip sormakta fayda var.

Daha sonra hangi hızda bağlantı istediğinize karar veriyorsunuz. Tabii herkes en hızlı bağlantıyı ister ancak siz yine de aşağıdaki tablodan bütçenize uygun bir seçenek bulsanız iyi olur.

http://www.turktelekom.com.tr/webtech/default.asp?sayfa_id=152

Normal bir ev kullanıcısı için 256/64 bağlantı seçeneği oldukça yeterli görünüyor. Aslında yakın zamana kadar 49 milyona yalnızca 128/32 bağlantı alabiliyorsunuz. Ancak Telekom 128/32 seçeneğini iptal edip, aynı fiyata 256/64 Kbps hızını vermeye başladı.

Dial-up kullanıcısı iseniz ve ADSL’i düşünüyorsanız, şu an ödemekte olduğunuz ortalama telefon faturasından “İnternet” bölümünü çıkarıp (telefon faturasında, ayrıntı bölümünde, yurtdışı, GSM, İnternet gibi bölümler var), 49 milyonu eklerseniz, her ay ödeyeceğiniz toplam ücreti bulabilirsiniz. Demek istediğim, bu 49 milyon sadece ADSL için vereceğiniz ücret, telefon görüşmeleriniz için ayrıca ücret ödemeye devam edeceksiniz. Sadece daha önce dial-up için ödediğiniz ücreti artık ödemenize gerek kalmayacak.

İlk bağlantıda sitede belirtilen bağlantı ücretini bir seferlik ödüyorsunuz.

Eğer komşularınızı ikna edebilirseniz, 2-3 hatta daha fazla komşu bir araya gelip, daha yüksek hızda bir seçeneğe abone olabilir ve ADSL’i ortak kullanabilirsiniz.

Örneğin üç komşunuz daha ADSL kullanmak istiyor, siz kendi adınıza, 512/128 kbps seçeneğine abone olursunuz. Bina içinde bir ağ kurarsınız. Sizin daireden diğer üç komşunuza bir ağ kablosu çekip, bir de harici router görevi gören ADSL modem alırsınız. Böylece siz dahil 4 kişi istediği an İnternet’i kullanabilir. Aylık faturayı da 4’e bölerseniz, daire başı çok daha düşük bir ücret ödersiniz. Çoğu zaman hepiniz aynı anda kullanmayacağınız için, daha ucuza üstelik daha yüksek bir hızda İnternet bağlantınız olmuş olur.

Başvurudan sonra hattınız ADSL’e açılınca, bir ADSL modem almanız gerekiyor. Alacağınız modem fiyat, üstündeki özellikler, marka ve buna benzer daha bir çok farklı yönden incelenebilir. Şimdi modem tiplerini, artı ve eksileriyle inceleyelim ve buna göre kararınızı verin.

Modemler

ADSL hizmeti ilk verilmeye başlandığında sadece tek bir markanın birkaç modeli bulunabiliyor ve çok pahalıya satılıyordu. Ancak şimdi bir çok marka ve model seçeneği var ve fiyatlar da makul seviyelere indi. Modem seçiminizi belirleyecek iki kriter söz konusu, nasıl kullanacağınız ve bütçeniz. Şimdi seçenekleri avantaj ve dezavantajlarıyla inceleyelim.

PCI ADSL Modem

En ucuz, en basit, çoğu zamanda en sorunsuz modem tipi budur diyebiliriz. Bu tip modemler bilgisayarın PCI slotuna takılır, driver yüklendikten sonra bir çevirmeli bağlantı olarak kurulumu yapılır. Bir PCI kart olduğu için kasanın içinde durur, ele ayağa takılmaz, harici güç beslemesi istemez. Bu kart sizi sadece nete bağlar, firewall, paylaşım gibi olayları kendi bilgisayarınız üzerinde yazılımlarla halletmeniz gerekir. Dolayısı ile, kendi kendinize en ucuz ve sorunsuzca, tek pc’yi ADSL’e bağlamak istiyorsanız bu seçenek sizin için uygun olabilir.

USB ADSL Modem

Bilgisayarın USB portundan bağlanan bu tip modemler bilgisayarın kasasının dışında bulunurlar. Bazı modeller güç beslemesi gerektirirken, bazıları usb portundan aldığı elektrikle yetinirler.

Bu tip modemler, yani sadece usb portundan bilgisayara bağlanan modemler en ucuz harici ADSL modem tipini oluştururlar. Kurulumları da nispeten kolaydır. Ancak usb teknolojisi uzun süreli veri aktarımlarına uygun olmadığı için bu tip modemler aynı zamanda en sık arıza yapan modemler olarak tecrübe edilmiştir.Bu noktaya kadar incelediğimiz modem tipleri esasen tek bir bilgisayarı nete çıkarmak için tasarlanmış modellerdir. Ancak yine de, aynı dial-up bağlantısı gibi yazılımsal yöntemlerle bu bağlatıyı paylaşmak da mümkündür.

USB+Ethernet Modem

Bu tip modemlerde usb bağlantı yanı sıra, Ethernet üzerinden bağlantı imkanı da vardır. Eğer harici modemim olsun, tek bilgisayara bağlıyacağım ve USB yerine Ethernet bağlantısı kullanmak istiyorum derseniz seçeceğiniz modem tipi budur.

Bu tip modemlerde, modemi isterseniz USB porttan bilgisayara bağlayabileceğiniz gibi, eğer Ethernet kartınız varsa, Ethernet portundan da bağlayabilirsiniz.

Bu tip bir modemi varolan yerel ağınızdaki hub/sviçe takıp, bu hub'a bağlı tüm bilgisayarların da nete çıkmasını sağlayabilirsiniz.

Ethernet Switch Çıkışlı ADSL Modemler

Birden fazla bilgisayarın ADSL modem üzerinden zahmetsizce nete çıkmasını istiyorsanız, tercih etmeniz gereken modem tipi budur. Bu tip modemlerde arka tarafta aynı bir hub gibi 4-5 tane Ethernet portu bulunur. Bu portlara bağladığınız bilgisayarlar nete çıkabilirler.

Bu tip modeller ADSL modemler arasında en fazla seçeneği sunan, dolayısı ile de en pahalı modellerdir. Birden fazla bilgisayarın bu cihaz üzerinden nete çıkacağı düşünülürse, firewall, routing, port forwarding ve bunun gibi ekstra özelliklerin bu tip modemlerde bulunması gerekir.

Bu şekilde modeme bağlı bilgisayarlar aynı ağın üyesi olurlar, yani modem aynı zamanda bir hub/sviç olarak görev yapar.

Kablosuz ADSL Modemler

Evinizde yatağa uzanmış veya mutfakta kahvenizi yudumlarken, İnternet’te sörf yapmak ister misiniz? Kablosuz ağ kartı olan bir notebook/pc ve kablosuz destekli bir ADSL modem ile bu reklam sahnesini sizin de yaşamanız mümkün olabilir.Bu tip ADSL modemler üzerinde kablosuz bağlantıyı sağlayan antenlerin yanı sıra kablolu ethernete bağlanmak için bir Ethernet portu da bulunur.

Kablosuz teknoloji her geçen gün gelişiyor ve daha yüksek hızları desteklemeye başlıyor. Ancak ilk yatırım maliyeti, yani kablosuz cihazların fiyatları hala oldukça yüksek. Kablosuz destekli ADSL modemlerde bu aile içinde en yüksek fiyata sahip olan ürünlerdir.

ADSL

ADSL
Ayrıntısıyla inceleyeceğimiz ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line / Asimetrik Sayısal Abone Hattı) teknolojisi aslında xDSL diye adlandırılan iletişim teknolojisi ailesinin bir üyesidir. xDSL ailesi uzak mesafeler arasında sıradan bakır kablolar (telefon hatları) üzerinden yüksek miktarda veri aktarımı yapmayı mümkün kılan teknolojiye verilen genel bir isimdir. Farklı türleri vardır ve baştaki “x” harfi bunu ifade eder (ADSL, VDSL vb.).

Yukarıda kısaca değişik bağlantı şekillerini inceledik. Olayı kısaca “orada bir İnternet var uzakta ve bizim ona bağlanmamız lazım...” şeklinde özetleyebiliriz. Mesele evimiz/işyerimizle bize İnternet hizmeti veren (kendisi çok hızlı hatlarla genel İnternet ağına bağlı) İnternet servis sağlayıcı (ISS) arasındaki veri aktarımının nasıl yapılacağıdır. Bunun için uydu, kablotv veya telefon hatlarını kullanabiliyoruz. Telefon hatları her yerde olması sebebiyle aslında en uygun seçenek. Herkesin evinde bir çift telefon teli var, yolları kazıp yeni bir kablo döşemek (kablotv- çok pahalı ve zahmetli) veya uydu gibi pahalı bir yöntem yerine bu telefon hatlarını kullanmak en uygun seçenek gibi gözüküyor. Ancak ufak bir problem var.

POTS (Plain Old Telephone Service – Düz Eski Telefon Hizmeti) denilen ve şu anda kullanmakta olduğumuz telefon şebekesi en başta –sadece- sesimizi taşımak üzere tasarlanmıştır.

Şimdi bunu biraz daha açıklayalım. Telefonla konuşurken telefon ahizesindeki mikrofon sesimizi elektrik sinyaline çevirir (amanın çok derin girdik, buradan İnternete nasıl geleceğiz bakalım). Bu elektrik sinyali analog bir sinyaldir, yani konuşurken yükselip alçalan, değişik tonlar alan sesimiz birebir elektrik sinyaline çevrilir. Bu sinyal telefon cihazından telefon hattına, oradan da bağlı olduğumuz telefon santraline kadar ulaşır. Şimdi, eğer aynı santrale bağlı diğer bir abone ile konuşuyorsak sesimiz hemen diğer abonenin hattına aktarılır, eğer diğer bir santrale bağlı bir abone ile görüşüyorsak, sesimizin diğer santrale aktarılması gerekir.



Telefon santralinde sesimiz (analog elektrik sinyali halindeydi) dijitale çevrilir. Bu işlem Windows’taki “ses kaydedici” ile mikrofondan sesimizi kaydetmek gibi düşünülebilir. Dijitale çevrilen ses, bundan sonra, diğer binlerce telefon görüşmesiyle beraber dijital formatta yüksek kapasiteli veri hatlarıyla diğer santrale veya bir çok santralin bağlı olduğu bir merkez santrale gönderilir. Bu yöntemle tek bir kablo üzerinden (çoğu zaman fiber optik bir kablo) aynı anda binlerce telefon görüşmesi yapılmaktadır.

Telefon sistemi tasarlanırken sadece ses iletimi göz önüne alındığından, normal bir insan sesinin 4000 Herzt frekansında çok fazla kayba uğramadan aktarılabileceği görülmüş ve telefon sistemi buna göre tasarlanmıştır. Bu sebeple, az önce bahsettiğimiz analogdan dijitale çevrim işlemi 4000 Hz veya 4 KHz ile örneklenmektedir (dijitale, yani 1 ve 0’a çevrilmektedir), bu frekansın üstünde kalan tüm sinyaller iptal olmaktadır (Windows ses kaydedici de, örnekleme ayarını 4000 Hertz’ getirip sesimizi kaydetmek gibi). Santral tarafında 4 Khz üstündeki frekansları yokeden bir filtre bulunmaktadır.

Dial-up modemler, işte bu 4 KHz aralıkta ses sinyalleri göndererek (modem bağlanırken duyduğumuz sesler) karşı taraftaki modemle haberleşirler.Bilgisayardaki dijital bilgi modem tarafından ses sinyaline (analog) çevrilir, telefon hatlarından gönderilir, karşı taraftaki modem ise bu vıyyjjj, cıvvvj, fışşşş şeklindeki sesleri tekrar dijital bilgi haline çevirir. Ses sinyalleri bu 4 kHz’lik aralık içinde olmak zorundadır, çünkü üstündeki frekanslar santralde direkt filtrelenmekte yani yok olmaktadır. 4 KHz’lik bu aralıkta gönderilebilecek maksimum veri 28.800 bit/saniye’dir. Bunun üstünde veri aktarımı yaptığını iddia eden tüm modem üreticileri yalan söylemektedir, modemlerini alıp kafalarına vurabilirsiniz… Yok, yok şaka tabii ki, evet fiziki sınır 28.800 bps (bit per second-bit/saniye) yani yaklaşık 3 Kilobayt'dır, ancak sonradan geliştirilen sıkıştırma teknikleriyle daha fazla veri aktarımı mümkün olmuştur. Bir word dosyasını önce normal, sonrada zipleyip göndermeyi denerseniz, zip'li dosyanın boyutu daha küçük olduğu için daha hızlı gittiğini görürsünüz. Siz zip'lide olsa, açık da olsa bir dosya gönderirken, bir web sitesinde gezerken, kısacası her türlü veri aktarımında, modeminiz aktarılan veriyi sıkıştırma teknikleriyle sıkıştırarak gönderip/almaya çalışır. Ancak gönderilen dosya türüne göre bu sıkıştırma az yada çok etkili olabilir. Zaten sıkışıtırılmış bir zip dosyası 3 Kilobayt/saniye hızında indirilirken, tamamen tekst bir dosyayı indirdiğinizde hızın birden 12-15 KB/Sn'ye çıktığını görebilirsiniz, aslında olan şey modeminizin açık bir tekst dosyayı çok iyi sıkıştırabilmesi ve toplamda gönderilen/alınan veri miktarının birden artmasıdır.Günümüzde satılan tüm dial-up modemler 56.000 bps hızında çalışabilmektedir (pratikte sağlanan bağlantı hızları daha düşük olsa da). İşte modemler içindeki sıkıştırma teknikleri, gönderilen her veriyi belli bir oranda sıkıştırarak gönderdiği için 28.000 bps hızındaki bağlantı üzerinde, daha fazla veri göndermek mümkün olmaktadır. Neyse bizim asıl konumuz DSL teknolojileri, konuyu dağıtmayalım…Evimize gelen bakır kablo aslında çok daha yüksek frekanslarda veri taşıyabilir. DSL’in yaptığı da işte bu 4 KHz’lik bölümün üstündeki frekanslarda veri aktarımı yapmaktır. Hemen aklımıza, “ama santral tarafında 4 KHz’in üstündeki frekanslar filtreleniyordu hani?” sorusu gelebilir, gelmiyorsa;

a) buraya kadar okuduklarınızı anlamadınız,

b) ben iyi anlatamadım, başka bir kaynaktan tekrar okuyun,

c) gidip elinizi yüzünüzü yıkayın, çay için, tv seyredin, sonra tekrar deneyin.

Telefon hattımız “adsl’e açılırsa”, santral tarafında evimizden gelen hat bir ayırıcı ile iki hat haline getirilip, bir ucu eski sisteme (POTS), diğer ucu ise DSLAM adı verilen cihaza bağlanıyor.



Böylece ilk 4 KHz’lik ve sesimizi taşıyan frekans bandı eski telefon sistemine giderken, bunun üstündeki frekanslar ise bize DSL bağlantısını sağlayan DSLAM cihazına ulaşıyor.

xDSL bir iletim teknolojileri ailesidir demiştik, ADSL bu ailenin haşarı çocuğudur desem buna bir bahane bulamam, o sebepten teknik ayrıntıya girelim daha iyi. Şimdi ortalama bir ev kullanıcısının İnternet kullanım alışkanlığı daha çok download eğilimlidir. Yani biz manyak gibi mp3, divx vs. indiririz. Buna karşın İnternete doğru veri gönderimimiz daha azdır (mail göndermek, web sitesi yapıyorsak upload etmek vb.). Bunu göz önüne alan mühendisler, 4 kHz’nin üstünde kalan alanı asimetrik olarak bölmüşler, download’a daha fazla frekans aralığı bırakmışlar ve ADSL doğmuş.



Bunun sonucu olarak, ADSL bağlantısı seçenekleri 128/32, 256/64, 512/128, 1024/256 ve 2048/512 gibi download/upload hızları farklı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yukarıdaki grafikte bakır telefon telinin taşıdığı frekans aralığını görüyorsunuz. İlk 4 kHz’lik alan, dediğimiz gibi, POTS olarak yani ses iletimi için kullanılıyor. Daha sonra biraz boşluk bırakılmış ve UPSTREAM yani veri gönderimi için kullanılan frekans aralığı, biraz boşluk ve diğerlerinden daha geniş bir DOWNSTREAM yani veri indirimi aralığı söz konusu. İnternet’e bağlıyken dahi telefon görüşmesi yapabildiğimizi burada görüyoruz. Çünkü ses ve veri iletimi farklı frekanslarda yapılıyor. İnternet bağlantımız telefon konuşması için ayrılan alana hiç girmiyor, aynı şekilde, telefon görüşmesi yaptığımız frekans aralığı İnternet için ayrılandan farklı.
Şimdi de ADSL’in avantaj ve dezavantajlarını özetleyelim:

Avantajlar
Yüksek hızda İnternet bağlantısı.
7/24 kesintisiz bağlantı.
Daha düşük ping süreleri (On-line oyunlarda daha iyi sonuç).
Telefon hattından bağlanmasına rağmen, İnternet’i kullandığınız anda dahi telefonunuz meşgul gözükmez, hem İnternet’i hem de telefonu aynı anda kullanabilirsiniz.
İlk yatırım maliyeti diğer hızlı İnternet seçeneklerine göre düşüktür (Uydu v.b).
Ülke genelinde ve dünyada en yaygın ve en basit seçenektir.
Dezavantajları

Dial-up’a göre pahalıdır, ancak her gün belli bir saatin üstünde bağlandığınız zaman kara geçebilirsiniz.
Telefon hatları üzerinden sağlanan bir hizmettir ve bir takım sınırlamaları vardır. Eğer eviniz/iş yeriniz telefon santraline belli bir mesafeden daha uzaksa (dolayısı ile aranızdaki telefon teli daha uzunsa), telefon teli düşük kalitede veya bazı noktalarında hasar görmüşse bağlantı sağlanamaz veya sık sık problem yaşanır.
Halen bazı bölgelerde Telekom bu hizmeti verememektedir.

HER YÖNÜYLE ADSL

HER YÖNÜYLE ADSL

Tüm yönleriyle ADSL
Ülkemizde İnternet’in son kullanıcıya ulaşması 1996-97 yıllarında gerçekleşti. Bürokrasinin duyarsızlığı ve bilgisizliği, alt yapı eksikliği, sermaye yetersizliği… Ne derseniz deyin İnternet’le buluşmamız hayli geç oldu, geç olsun ama güç olmasın diye bir atasözümüz vardır, ama bizde işler hem geç hem de güç bela yürüyor çoğu zaman.

Son kullanıcıya sunulan ilk bağlantı seçeneği, telefon hatları üzerinden modem ile dial-up bağlantı şeklindeydi. Zaman içinde İnternet’e bağlantı seçeneklerimiz çeşitlendi, ancak belki de en uygun seçenek olan ADSL oldukça geç ve zahmetli bir şekilde kullanıma sunuldu. Bugün itibariyle gerek Türk Telekom gerekse özel sektör ADSL hizmeti vermeye başladı, önümüzdeki dönemde hem hizmet kalitesi, hem de fiyatlar açısından daha güzel gelişmeler bekleyebiliriz.

ADSL binlerce kişinin tercih ettiği bağlantı türü olunca, bu teknoloji hakkında kapsamlı bir yazı hazırlamak gereği ortaya çıktı. Karşınızda oldukça kapsamlı bir ADSL yazısı var, ister ADSL almayı düşünüyor olun, ister halihazırda kullanıyor olun bu yazıda faydalı bir şeyler bulacağınıza inanıyorum.

İsterseniz, ADSL’i anlatmaya başlamadan önce İnternet’e bağlanabilmek için elimizde olan diğer seçenekleri kısaca inceleyelim:

Kiralık hat

Bu seçenek sadece kurumsal kullanıcılar için geçerli. İş yerinizle servis sağlayıcı arasında Telekom’un data hatları üzerinden sabit bir bağlantı sağlanıyor.

Servis sağlayıcıya İnternet bağlantısı için bir ücret öderken, Telekom’a da data hattı için ayrı bir ücret ödeniyor. Maliyetleri topladığınızda en düşük hızdaki bağlantılar için dahi aylık yüzlerce dolar para ödenmesi gerekiyor, ayrıca bağlantı için alınacak özel modemler/yönlendiriciler de yine yüzlerce dolara mal oluyor. Kurumsal kullanıcılar için uzun bir süre bu tip bağlantı tek seçenek olarak görülüyordu ancak ADSL bu durumu değiştirebilir.

Kiralık hatların ADSL’e göre avantajı senkron olması, yani 128 kbps bir hat aldığınızda bu 128 kpbs gönderim ve alım yapabileceğiniz anlamına geliyor (oysa ADSL’de indirim hızı yüksek ama gönderim hızları düşük 2048 / 512 gibi).

Ayrıca kritik uygulamalarda kiralık hatlar daha güvenli, bir kere çalışır hale gelince, kolay kolay sorun yaşamıyorsunuz.

Uydu

Uydu üzerinden İnternet çok yüksek hızları vaadetmesine rağmen bazı dezavantajları nedeniyle yeterli ilgiyi göremedi. Yakın bir zamana kadar uydu bağlantısı için kurulacak ekipman pahalıydı ve tek yönlü veri aktarımına izin veriyordu. Yani uydu üzerinden sadece veri indirebiliyordunuz. Veri gönderimi için yine telefon hattından ikinci bir bağlantınızın olması gerekiyordu. Ancak şu anda karasal hatlardan bağımsız, veri alıp gönderebilen uydu seçenekleri mevcut (www.dexar.com ). Ayrıca son dönemde rekabet ve yaygınlaşma sonucu fiyatlarda da önemli düşüşler meydana geldi.Yüksek maliyetler ve uygulama zorluklarını yanı sıra uydunun kendine has bazı dezavantajları var. Gecikme bunlardan birisidir. Size ulaşacak bilgi önce servis sağlayıcıdan uzaydaki uyduya, oradan da sizin çanak anteninize kadar uzun bir mesafe kat etmek zorunda. Bu durumda bazı uygulamalarda (on-line oyunlar gibi) problemler söz konusu olabiliyor.
Ancak uydu bağlantısı size “uydu” ile haberleşme imkanı verdiği için bir takım ekstralara sahip. Örnek olarak, tüm uydu yayınlarını izleyebilme, kendi uydu yayınınızı yapabilme böylece sizin kanalınızı izleyenlere on-line eğitim ve benzeri hizmetleri sunabilme sayılabilir.

Ancak ortalama bir İnternet kullanıcısı için en ideal çözüm olmadığını görüyoruz. Bu en azından ülkemiz için şu anda böyle, ancak yurtdışında daha uygun fiyatlı uydu çözümleri mevcut. Uydu üzerinden çok yüksek hızlarda indirme (download) yapılabildiği için gelecekte yine uydu İnternet öne çıkabilir.Bu arada uydudan veri indirmekle ilgili bir noktayı açıklamak lazım. Uydu İnternet kullanmak için bir dijital uydu kartına (bilgisayara takılacak bir PCI kart), çanak anten ve LNB'ye ihtiyacınız var. Daha sonra bu hizmeti veren firmalara başvurup, parasını ödeyip abone olmanız gerekiyor. Bundan sonra normal olarak İnterneti kullanabilirsiniz. Ancak eğer bir dijital uydu kartınız ve uydu/lnb setiniz varsa, çeşitli programlar kullanarak, uydu İnternet servisini parasını vererek kullanmakta olan kullanıcıların indirdikleri dosyaları sizde kendi bilgisayarınıza kaydedebiliyorsunuz. Uydunun doğası gereği bir kullanıcıya gönderilen veri aslında o bölgedeki tüm uydu antenlere ulaşıyor. Siz de, sizin çanağınıza da gelen bu veriyi kendi bilgisayarınıza kaydedebiliyorsunuz. Ancak bunu İnternet bağlantısı olarak tanımlamak mümkün değil. Çünkü belli bir web sayfasını veya dosyayı seçip indirmeniz mümkün değil, sadece diğer kullanıcıların o anda indirmekte olduğu dosyaları sizde kendi bilgisayarınıza kaydedebiliyorsunuz.

Bu konuya ilgi duyuyorsanız http://www.turkeyforum.com/satforum adresine bakabilirsiniz.

Kablonet“Türkiye'de Kablo TV yayınları 1991 yılında PTT tarafından dokuz büyük ilde başlatılmış (İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Konya, Antalya, Gaziantep, Kayseri) ve kısa sürede yoğun ilgi görmüştür. Önceleri 22 televizyon kanalı, 4 radyo istasyonu ile yayınına başlayan Kablo TV, kısa sürede televizyon kanalı sayısını 35'e çıkarmıştır. Bu gün 45 televizyon kanalı Kablo TV sistemi üzerinden yayınlanmaktadır. 1997 yılında mevcut 9 bölgeye ilave olarak 21 yeni yayın bölgesinde Kablo TV Hizmetlerinin verilebilmesi için Türk Telekom Gelir Paylaşımı esasına göre ihaleye çıkmış, Kablo İletişim firmaları da bu bölgelerdeki yatırımlarını tamamlayarak Kablo TV hizmeti vermeye başlamışlardır.”Kablo İletişimcileri Derneği'nin web sitesinde (http://www.kaider.org.tr) Türkiye’de kablotv şebekesinin tarihçesi böyle anlatılmış. Kablo TV, bir bölgede her binaya koaksiyel kablo çekilmesi ve TV yayınının bu kablo üzerinden verilmesidir. Yurt dışında, özellikle de ABD’de çok geniş kablo tv şebekleri mevcuttur ve milyonlarca abonesi vardır. Tek bir kablo üzerinden yüzlerce tv kanalı çok net görüntüyle (antendeki gibi parazit olmaksızın) izlenebilir.
Daha sonraları, “Madem her eve kablo çekmişiz, niye aynı hat üzerinden İnternet erişimi de vermiyoruz?” denilerek kablo tv şebekesinden İnternet bağlantısı sağlanmaya başlamıştır. Ülkemizde kablonet olarak adlandırılan bu hizmet bulunmaktadır (kablonet aynı zamanda bu işi yapan firmalardan birisinin ismidir, ben genel manada kullanıyorum). Ancak öncelikle bölgenizde kablolu tv şebekesinin bulunması ve şebekeyi işleten firmanın İnternet hizmeti vermesi gerekmektedir. Yani evinizde kablo tv olması, kablonet kullanabileceğinizi garanti etmez. Kablonet için şebeke üzerinde bir takım değişiklikler yapılması gerektiği için yeterli abone olmayan yerlerde kablotv olsa bile kablonet olmayabiliyor.

Kablonet için kablo modem denilen bir cihaz kullanılır. Kablonet’in telefon hatlarıyla hiçbir ilgisi yoktur. 7/24 İnternet’e bağlı kalabilirsiniz ve aylık sabit bir ücret ödersiniz.

Ancak Kablonet’in birkaç dezavantajından söz etmek gerekiyor. Öncelikle evinizde/mahallenizde kablo tv şebekesinin döşenmiş olması gerekiyor. Ülkemizde uygun fiyatına rağmen çeşitli nedenlerle kablo tv şebekesi çok yaygınlaşamamıştır. Sadece büyük şehirlerin bazı semtlerinde kablo tv şebekesi bulunuyor. Kablonet’in belki de en çok eleştiri alan yönü ise paylaşımlı bir sistem olmasıdır. Mahallenizdeki kablotv şebekesinin ortak bir İnternet çıkışı bulunmaktadır. Örneğin mahalledeki şebekenin çıkışı 1 Mbit olsun, eğer sadece siz hattı kullanıyorsanız satın aldığınız bağlantı hızınızı sonuna kadar kullanıp, örneğin 256 kbit bağlantınız varsa 30kbit/sn hızında indirme yapabilirsiniz. Böylece 4-5 kişi aynı anda İnternet’i sorunsuzca kullanabilir. Ama bağlananların sayısı arttıkça performans düşmeye başlar. Mahallede aynı anda 100 kişi Kazaa’dan indirme yaptığında, her bir kullanıcının bant genişliği (yani İnternet’ten belli bir anda indirebileceği veri miktarı) oldukça düşecektir. Tabii ki bu problem, kablotv şebekesinin İnternet çıkışı arttırılarak çözülebilir. Esasen kablotv şebekesinin kendi içinde 10 Megabit gibi yüksek hızlarda veri transferi mümkündür. Ancak şebekenin İnternet çıkışı tüm kullanıcılara paylaştırılır.

Ayrıca kablotv şebekesi üzerinde çeşitli nedenlerle çok sık arıza olduğunu sık sık duyuyoruz, ancak bu durum teknolojiyle değil, uygulama ve hizmet kalitesiyle ilgili bir durum.

Diğer bir husus da fiyat elbette. Eğer bulunduğunuz bölgede hem kablonet hem de ADSL varsa fiyatlarını karşılaştırıp ona göre karar vermeniz gerekiyor.

Çevirmeli Ağ (Dial-Up)

Ülkemizde hala en çok kullanılan bağlantı şekli çevirmeli ağdır. Hepimizin evinde telefon hattımız var. Modemler ise 10 dolara kadar düşen fiyatlarıyla adeta her PC’nin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Aslına bakarsanız, ADSL veya kablonet kullansanız bile, zaman zaman dial-up bağlanmak isteyebileceğiniz durumlar olacaktır.

Tabii ki çevirmeli ağ İnternet’in nimetlerinden tam olarak faydalanmak için yeterli bir çözüm değil. En önemli problem hız; çevirmeli bağlantı ile ulaşabileceğiniz maksimum hız 56000 bit/saniyedir. Bu ise, saniyede (yaklaşık olarak) 7 Kilobayt’la download yapabilirsiniz demektir. Ancak bu “en iyi koşullarda” geçerli bir hesaplamadır. Ortalama bir İnternet kullanıcısı 43000-50000 Bit/Saniye arası bir hızla bağlanır ve download’lar 5 K’yı geçmez. Böyle bir bağlantı üzerinden radyo dinlenebilir ancak canlı tv yayınlarının kesintisiz izlenmesi pek mümkün olmaz.

Girdiğiniz sitelerde “html versiyon” üzerine tıklamak, “flash versiyon” üzerine tıklamaktan daha akıllıca bir hareket olur, çünkü 500k’lık bir flash dosyasının yüklenmesi dakikalar alacaktır.

İnternetin sunduğu onlarca özellik, dial-up’la anlamsızlaşmaktadır. Örneğin ben sürekli bağlı değilsem ICQ kullanmanın ne mantığı var? Eğer ikide birde bağlantım kopacaksa dosya indirmenin, hele film veya mp3 indirmenin neresi zevkli diye düşünebilirsiniz ve bence haklısınız.

Dial-up’ın böyle dezavantajları olsa da hala en yaygın kullanılan bağlantı şekli ve bir süre daha bu böyle sürecek diyebiliriz.

GPRS

Cep telefonunuz üzerinden İnternet’e bağlanmak ister misiniz? Doğrusu ben isterim. Alırım laptop’ımı, çıkarım dağlara tepelere, bir yandan manzara, bir yandan da chat yaparım…

GPRS veya General Packet Radio Service, cep telefonu şebekesi üzerinden veri alıp göndermeye yarayan teknolojinin ismidir. GSM hattınızı GPRS’e açtırdıktan sonra, GPRS özelliği olan telefonunuzu bilgisayarınıza bağlıyorsunuz. Gerekli ayarlamaları yaptıktan sonra 7/24 İnternet’e bağlısınız.

Telsim bir dönem GPRS bağlantısını aylık sabit bir ücretle veriyordu, oldukça düşük olan bu ücret, bir çok kişiyi dial-up yerine GPRS kullanmaya sevk etmişti. Ancak şu anda tüm cep telefonu şebekesi işletmecileri GPRS hizmetini indirilen veri miktarına göre ücretlendiriyorlar. Yani, gene 7/24 bağlısınız, ancak veri indirdikçe, kilobayt başına belli bir ücret ödüyorsunuz.

GPRS ortalama bir ev/ofis kullanıcısı için uygun bir çözüm değil. Pahalı ve aynı zamanda dial-up’tan bile daha yavaş. Ancak ileride daha yüksek hızlarda bağlantı seçenekleri çıkabilir, fiyat olarak ADSL ve benzeri çözümlere yaklaşması ise zor.

Ancak, GPRS’in tam bir kurtarıcı olduğu uygulamalar da yok değil. Örneğin bayileri dolaşıp fiyat veren, sipariş alan plasiyer tipi elamanlar için, bir Pocket pc, GPRS bağlantısı ve genellikle web tabanlı bir uygulama üzerinden veri girişi en kolay çözüm durumunda olabiliyor.

Bilgi için : http://www.telsim.com.tr/servisler/operator_servisleri/GPRS/index.php

ISDN

Integrated Services Digital Network’ün kısaltması olan ISDN aslında salt İnternet bağlantısından veya veri aktarımından daha fazlasını sunan bir teknolojidir.

ADSL başlığı altında daha ayrıntılı inceleyeceğimiz gibi, evimiz/ofisimiz ile telefon santrali arasında kalan bakır kablo çifti (local loop, last mile) telefon şebekesinin en zayıf ama aynı zamanda en yaygın ve kısa zamanda değişmesi (bakırın fiberle değiştirilmesi gibi) mümkün gözükmeyen kısmıdır. Kullanıcı ile telefon santrali arasında haberleşme analog olarak gerçekleşmektedir ve bunun ileride anlatacağımız gibi bir çok kısıtlayıcı yönü bulunmaktadır.

İşte ISDN ile, veri, daha henüz kullanıcı tarafında iken dijitale çevrilmektedir. Bunun sonucu olarak eğer ISDN hattınız varsa; 8 taneye kadar farklı cihazı (telefon, faks, bilgisayar) tek ISDN hattına bağlayabilirsiniz ve aynı bakır hatta bağlı olmalarına rağmen bu cihazların farklı telefon numaraları olabilir. Aynı anda bu cihazlardan 2 tanesi veri alışverişi yapabilir (Basic Rate denilen ve ev/işyeri tipi kullanıcılar için önerilen ISDN tipi için).

ISDN üzerinden 128/128 Kbps veri aktarımı yapılabilir. Aynı anda da telefon hattınız üzerinden konuşma yapmanız da mümkündür.

ISDN hattınıza özel ISDN cihazları bağlayabileceğiniz gibi bir aparatla normal analog telefonunuzu ve hatta analog modeminizi bağlayabilirsiniz. ISDN hattında normal hat gibi karşı tarafın telefon numarasını çevirir ve konuşur/nete bağlanırsınız. Bağlı kaldığınız süre için para ödersiniz. ISDN’de iki kanal mevcuttur. Her bir kanal 64 Kbps hızındadır. Sizin hız talebinize göre önce ilk kanal, sonra da otomatik olarak ikinci kanal devreye girer. İkinci kanalın devreye girmesiyle 2 katı kontör atmaya başlayacaktır.